Ölümü sunma,
Yaşamak varken...
Ne bana
Ne kimseye
Ne de kendine...
Sunacak gücün varsa ki var
Gül yüzlü sultanım şimdi nerede,
Pır pır edip uçtu bende serçecik.
Köşe bucak baktım ora burada,
Pır pır edip uçtu bende serçecik.
Kırk bir buçuktan ben, bir on çıkardım,
Ne görünmez bela geldi başıma,
Bülbül ben ayrıldım sevdiceğimden,
Gücüm yetmiyor ki gözüm yaşıma,
Gönül ayrı düştüm Sevdiceğimden.
Nasıl oldu bilmem, netice oldu,
Beyaz giyin sevdiğim.
Tanıştığımız ilk gün gibi.
Aşkın akıversin kalbime,
Ilık, ılık dolsun.
Bir çağlayan gibi
Coşkunca...
Sevdiğim kadınlar,
Sevdiğim kadınlar çoktular,
Çok sayıdaydılar,
Hatta çoktular,
Ve sevdiğim kadınlar çoklar.
Çok kadınlar sevdim,
Sevdiğin kucağı,koynu cennettir,
Sevgi kutsiyeti cana minnettir,
Din, iman, inançtır, farzı sünnettir,
Teninde ki canın ruhudur sevgi.
Görünür Mavisi, Yeşili göze,
Vicdan meclisinde dava görüldü,
Oturum açıldı gelenler yanar
İnceden inceye hesap soruldu
Davalıya İdam çıktı can yanar.
Aşk, Sevgi, İhanet, bir de yalana,
Sevgi kapsın yüreğini,
Ve Tüm İnsanlığında...
Kapıp atıversin en yücesine,
Dönecek yol, yolak bulamasın,
Kalakalsın en zirvesinde,
Sevda dağının...
Sevgimi taşıyabilenler idi,
Taşıyıcısıydı sevgimin.
Yok gibiydiler,
Sevgim kocaman, onlarsa ufacık,
Sevgim evrensel saha, onlarsa daracık alan,
Taşınamazdı,
Korku ağacını sallayıp durma,
Sevgi meyvesini yiyemezsin bil.
Bu ayıpla menzile hayaller kurma,
Sevgi meyvesini yiyemezsin bil.
Korkusuzlar bakar görür adamca,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!