Uzun zamandan beri, göz göze geliyoruz;
Sezdirmeden ellere, uzaktan süzüyoruz.
Âşk denilen şey buysa, inan ki seviyoruz;
Hadi gülüm naz etme, boş yere üzüyoruz.
Bil ki kader çıkardı, seni benim karşıma;
Mazimiz anılarda
Sen ise hayâl kaldın.
Bu gece yüreğime
Yeniden hasret saldın.
Senden uzak olunca
Yükseklerde dolaşma,
Kayıp yere düşersin.
Başkasına bakıpta,
Beni neden üzersin?
Güzelsin yâr güzelsin,
Hatalıyım biliyorum
Af etmeni diliyorum
Seni hâlâ seviyorum
Yaşayamam sen olmadan
Güzellikten etmem suâl
Saçlarımın tellerine,
Aklar düşer günden güne.
Hatıralar oyalarken,
Hasret koydun cemaline.
Kavuşmayı düşledikçe,
Artık mazi olmuş olan âşkımızın nişanesi
Senelerdir hasret çeken gönlümüzün tesellisi
Heba olan ömrümüzün yazılmayan tek hikayesi
Karşımızda duruyorlar eskimiş bu hatıralar
Bir zamanlar yaşanılmış geçip biten senelerde
HAYAT SENSİZ DE GÜZEL
Benden ayrıldığında,
Yaşayamam sanmıştım.
Oysa geçince zaman,
Yokluğuna alıştım.
Yıllar öncesi bir günde,
Saat dokuz sırasında,
Haydarpaşa garında,
Vedalaşmak için seninle,
Buluşmuştuk bir peronda.
Gözlerimden akan yaşa bakıp ta
Sanma senin için ağlıyorum ben.
Duyduğum pişmanlık geçen yıllara
Heder olan ömre ağlıyorum ben.
Ne verdin ki bana acıdan başka
Sonu hicran olan âşk'ım yüzünden,
Yıllardır gönlümü yakan ateş var.
Neler neler çektim ben bu hüzünden,
Her gecem elemli, her gecem efkâr.
Bir ömür sürecek diye düşlerken,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!