Aynı bankta oturan iki yabancıydı onlar
Gelen geçen bakıyorlardı
Yabancılaşıyordu zaman
Gözyaşları hiç birşeyi değiştirmiyordu
Hayalleri sınırsızdı belki ama
Bir sınır koymaları gerekiyordu
Sen,ağlayan bir gül
Sevdaların koynunda yalnız kalan.
Gözlerin bir çığlık
Yorgun gecelerin ahında yankılanan.
İçimde bir aydınlık büyür
Bakışına bin anlam yükleyince
Çıplak ayaklı bir çocuk koşuyor,yoruluyor,savruluyor
Bu ıssız gecenin karanlığında
Sığ yanları boğuluyor,
Tozunda yolların bir kamyon kayboluyor
Çocuğun ayağında lastik izleri,kan ve toz
Çocuk artık koşamıyor...
Kızıl bir şafaktan geliyorum
Avucumda kızıl bir gül
Kırmızının her tonunu gördüm
Bir insan yanağına bu kadar yakışanını
İlk defa sende gördüm...
Günaydın,
Güneşi sevda yüklü sevgililer coğrafyam
Günaydın,
Seni severek ölmezsem yaşadım saymam...
Gölgesine yaslayınca sırtını bir duvarın
Zannetme yıkılmaz umutların...
Farksızlığını fark edene kadar bekle
Ve sonra
Yine o eski sıradanlık
güzeldi seni sevmek!
her halinle güzeldin,
güzeldi seni öpmek...
uyanırken sabahlara
içimde,tarifi ''sen'' bir huzur.
Kaçmak istediğim ne çok korkum varmış meğer
Uykusuz gecelerin karanlığında
Uzak sabahlarda uyanmak isteği...
Sesini kaybetmiş gölgeler duydum
Yüzlerini görmedim fakat
Biten tek şey geceydi aslında
Sessizliğimin sesinde bir parça yalnızlık
Bir parça da hüzün vardı galiba...
Biten tek şey geceydi aslında
Yitip giden herşey gibi karanlık değildi bu defa
Sustuğum yerden kırılıyor cümlelerim
Ve
Kaçırdığım otobüslerde kaldı çocuk olma isteğim
Sana kimbilir ne güzel şiirler yazacaktım
Almasaydı soluğumu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!