Ah yar!
Nerede kaldı bu ölüm kokan uykular
Sevdamızın hasretine konuyor
Ah!
Bu hayalci martılar...
Doymadan toprak suya
Ağaçlar bahara
Ben sana
Aldı gitti ölüm seni
Zamansızca...
Adın emretti,bende sevdim seni...
Ateşler içinde yüzüm,kanlı,telaşlı
Unufak oldu bir balta darbesiyle hayatım,yalandı...
Düşüncemin geldiği yerdesin
Varken sır,
Yokken kahır.
Bu,
Bir amaçsız gözyaşıdır...
Sisi pis bir trajedi,
Sonu gelmeyen bir filmsin,
Perde yüreğim,
Gönlümün sinemasında devamlı matine suretin!
Sana yakışmayacak kadar çirkin
Beni yaşatmayacak kadar gerçek bu nefret!
Gülüm yüzün...Günüm gönlün...
Ezber bozan sevdaların kıyısında
Güneşe tutsak nefeslerin ılıman mevsiminde koşarken
Henüz yeni açmış bir çiçeğin şefkatli rengine
Sesin ağlar,düşün yanar,susarsın.
Ben mi yaşlanıyorum?
Yoksa dünya mı çok yorgun?
Döndüğümde bir asi yalnızlık karşılar beni
Sevdiğimin gözleri nerede?
Nerede alevlerin o iç geçiren kızılı?
Kızım nerede?
Dalgalar bilmedik bir şarkıyı mırıldanırlar
O hep bildik hüzünler taşıyan ilkbahar akşamlarında
Ağırlaşan gecelerde koynumda yıldız uyuttum
Özlemimi güneşe sundum sonra,tükendim
Gecelerce durmadan koşmuşum
Vazgeçtiğimiz herşey
Varolmamış düşlerimizdi aslında...
Sulara yazamadım
Camların buğusunda sadece izi kaldı bu aşkın
Aşk yazmak değilmiş oysa
Sen,iki gözüm!
Sen,en değerli sözüm!
Hni hayat ''gel'' der ya en yorgun haliyle
Gidersin sorgusuz,
İşte sözün sustuğu yerdeyim şimdi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!