Zamansızdı gidişin, sonbahara rastladı
Dışarıda sararırken Eylül
İçimde sen, çoktan dökmüştün yapraklarını
O gün anladım
Deli yağmurlarla geldi sızısı hoşçakalmanın
Derdini, tasasını süzüp hayatın
Demleyeceksin ömrünü
Arıtıp anılarını,
Bakacaksın biriktirdiklerine
Göreceksin yılların tortusunu
Ve anlayacaksın
Ten tene kilit, ten tene anahtar
Dil bir düğümü çözerken birini bağlar
Dudak hem gardiyandır mahkumuna,
Hem de kendi celladına ağlar
Ten tene ateş, ten tene su
Geceler duman duman
Yaşarım talan viran
O deli hatırandan
Kaçarım zaman zaman
Geceler kan revan
Hüzün sessiz-sessiz yürür şehrimde
Mesaisi bitmiş memur edasıyla silinir güneş
Başlar kendi başına kalanların öyküsü
Yaşamak değil bu bir intihar türküsü
Kapanan kapılar dünyanın sınırı olur
Alınır raflardan acılar, görünen bir yere konur
Sardı ruhumu ızdırabın alevi
Öyle kala kaldım pencerelerde
Yandı gönlümün en ücra köşesi
Daldığım düşüncelerde
Feryat edecek derman kalmadı
Ah! Bir tanem ağlama
Artık ikimizde başka hayallere adadık kendimizi
Oysa ki, bir hayalin iki yarımıdır bütünümüz
Dudaklarımızdaki anlık acı bir tebessümdür
Bundan sonra geçmişin geleceğe aksi
Ve ikimizin de yüzü solar öyle bir mevsim gelir ki
Tutamadığım tüm sözlerim gibi, yarım kalansın,
Kelimelere dökememek yokluğunu, eksikliktir
Yitirdiğim her şeyden ziyade, eksik olansın...
Geceler karanlık, geceler zindan hayallerime
Ve bilsen ne kadar zor,
Bir ışık aramak yabancı gözlerde
Eksik kalan yanlarımı seninle tamamlayacağımı düşünmüştüm,
Yanılmamışım.
Ama her gün biraz daha eksiliyorum,
Saçlarımı okşayan zamanı unutmuşum.
Ve sen yetişemiyorsun beni onarmaya,
Kuşatılan bir kalenin duvarlarını döven top mermilerinin açtığı gedikleri
Bir söz söyle bana
Unuttum kelimesi gibi özlemi
Unutmadım kelimesi gibi gerçeği
Unutamadım kelimesi gibi ölümü anlatsın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!