İnzivadayım bu gece,
Sensizliği dinliyorum.
Radyoda bir şarkı,
Ve içinde sen.
İnzivadayım..
Her bir köşede ıslah, bütün yönler karanlık,
Kime yaslasam sırtı, bulaştı hep hastalık,
Nereden gelir bilmem, bu acayip sakatlık
Manası bozuk devrin, dertli adamıyım ben
……………………..Nedir bu amansız zevk, nereye gider bilmem
……………………..Bu alemi elmasla doldursalar istemem
Yatmakta ruhum yârin sinesinde
Öylesine sessiz ve suskun,
Sevgi dolu tik taklar arasında,
Fısıldamakta huzur.
Kendine gelmekte her bir zerrem,
Kaybolan yıllara dönüp baktıkça
Aynalara be hey! Diyesim gelir.
Zaman su misali, hızla aktıkça,
Geçmişe birden vay! Diyesim gelir
Nerde eski neşe nerde eğlence,
Mahşer-i badeden uyurken içtim,
Gözleri semaya, gerde gör hele,
Sevda kapısından, izinsiz geçtim,
Rahmanın aşkına var da gör hele,
Sonsuza ulaşmak, çok ırak sandım,
Yetim kalmış gözlerim, sensizlik kor içimde,
Gözlerin gözlerime, mahrem olmuş bak hele.
Yarım kalmış rüyamın, hüsranı var içimde,
Dolu vurmuş yüzüme, yüzüm solmuş bak hele.
Yumak yumak örülmüş şanın durur aklımda,
Yurt hasretiyle yanan, bir Türke sevdalıyım,
Toprağından kovulmuş, garip Ahıska’lıyım,
Bu özlemim bitmez, ben özgür olmalıyım
………………….Yurt hasretiyle yanan, bir Türk’e sevdalıyım,
………………….Toprağından kovulmuş, garip Ahıska’lıyım.
Fergana vadisinde, ne yiğitler görmüştüm
Zavallı diyemem ahmak adama,
Garipliğin bile, bir adabı var,
Kaybetmiş kendini, dalmış madama,
Sahipliğin bile, bir adabı var.
Yar senin elinden çektiğim zulum,
Bilmem hangi derde devadır bende,
Aşk denilen sancı, ölümden ölüm,
Bilmem hangi derde davadır bende,
Kor alev sıcağı, yürek yakarken,
Gurbet gurbet denende aklıma sen düşersin,
Mavzerleri sırtında nöbet tutan yar benim.
Karlı dağlar ardından, neden yaram deşersin,
Ahvalimi düşünüp, sırra yatan yar benim.
Ahvalimde sılayı, karanlıktır görürüm,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!