Ağlamaktan gam düştü, gönlümün mizanına,
Alem mesut bahtiyar, şu hayata zan düştü,
Ahu zarım kar etmez, feleğin lisanına,
Naçar kaldı duygular, rüyalara tan düştü
Ne bir hasret türküsü dilimde ki heceler,
Şu dünyanın derdini yükleyip sırtımıza,
Doğru olan ne varsa, unutup gittik gardaş.
Haktan yana olanı, koyup da ardımıza,
Batılın kör dişinde, tükenip bittik gardaş.
Ey insan! ! Yolun nere, son durak yok mu sana,
Deryaları aşıp da baki mi kalacaksın,
Dünya denen şu hayat sanırsın çok mu sana,
Aradığın o hazzı toprakta bulacaksın,
Beyinler zifir kaplı, fikirler allak bullak,
Serilmiş önüme gergef gergef aşk,
Vazgeç diyorsun da, geçilmiyor ki,
Bulmuşken huzuru, edilir mi terk,
Vazgeç diyorsun da, geçilmiyor ki.
Bir amansız yarayla boğuşup durur millet,
Ya kendini oyalar, ya bilmem nasıl illet,
Damla damla zerk olmuş, fikri bir ucubelik
Maksat bellidir elbet, gösterişe kölelik,
Varlığın omzumda, taşınmaz bir yük oldu,
Gideceğim deme yâr, gideceksen git artık,
Gidişinle tebessüm aynalardan kovuldu,
Gideceğim deme yâr, gideceksen git artık,
Hasret damlalarını yudumlarken her sabah,
Ey güzel dostum,
Ne zamandır dertleşmedik seninle,
Açılmış tüm yaralarım yeniden,
inadına inadına tuz basıyorlar
Çatlamış kabukların üzerine,
Ey gönül sanadır bil bu isyanım,
Bağrımı yangında nar’da bıraktın,
Zulmüne yetmedi aciz lisanım,
Bu ömrü baharda, kar’da bıraktın,
Sevda diye diye kaçtı huzurum,
Bakıp durdum hep yüzüne,
Başın kaldır, gör sevdiğim,
Vurgun yedim, aşk yüzüne
Başın kaldır, gör sevdiğim.
Gözüm yolda seni arar,
Amansız duyguların esiri olmuş ruhum,
Kelimeler mısralara, ağır geliyor gibi
Heceler kin kusmakta, aramakta bir uyum,
Ben yazdıkça her gün, gönlüm siliyor gibi,
Bir sevda ki yaşanan, gönül kabından aşkın,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!