Kişi vurur mu hiç başını iri ulu ağaca
Sömürür tanrısının verdiği bin nimeti
Yadsımayla çevirir ondan gelen illeti
Güçsüzlüğünü kucaklar,bencilliğini hoyratça.
Duru pınar suyunun bulandığı anlarda
Doldur bu kadehi bir daha çekelim
Mezarın gölgesinde bir hasbıhal edelim
Biraz sonra mezarcı başı gelecek
Çiçeklerle, güllerle arzıhal edelim.
Cennetin olmadığını düşün
Denersen kolay olduğunu görürsün
Altımızda da Cehennem yok
Üstümüzde ise sadece gök var
Bütün insanların
Bugün için yaşadığını düşün.
BİR LİÇİ AĞACI DİKMEK
Kızıl meyveli liçi
İnci gibi değerli içi.
İşte durmuşum
DİZELER
Yaşlıyım, hastayım ve yalnızım
Evimi tepenin doğu yamacına yaptım
Beyaz,uzak ve dağınık
Sakalım rüzgarla karışıyor.
Nilüfer Yaprakları
Nilüfer yaprakları suda yüzüyor
Çiçekler rüzgarda çırpınıyorlar
Nilüfer çiçeklerinin ötelerinde
İki küçük kayık buluşuyor
Verses
You who come from the old village
Tell me what is happening there..
When you left,were the chill plum-blossoms
Flowering beneath the white window.
Şimdi nasılsın?
Ağrıların geçti mi
Tansiyonun normale döndü mü?
Bak hayattasın hala
Şimdi soytarı bir maymun sokaklarda gezip,
Şeytanı taşlıyor
Pazaryolunda
Arabanın önünü kesip
Ölüme bir adım,deyip
Yallah,kendisini tutmasa




-
Melaike Hüseyin
Tüm YorumlarGüzel bir manzara olmuş yine Hocam! Günlük gibi.
Hanımefendiye selamlar. İncir olacak da yenmeyecek mi Hocam! :-) Avrupada tane ile satılıyor şu incirler. Tanesi söylemesi ayıp, bidolar. Gurbetçim durur meyve tezgahı önünde, bakar şu memleketinden gelen teker teker kağıda sarılı, içi bal dışı ...