Bir Bayanın Portresi
T.S.Eliot
Dumanlı,sisli bir Aralık sonu
Önünüzde kurulmuş bir sahne bulursunuz-göründüğü kadar-
“Sana ayırdım bu öyle sonunu,” sözüyle,
Çağlayan Sular
Çağlayan suların arasında
Beyaz taşlar temiz kalır
Üzerimde ak bir yelek,al bir etek
İzledim seni Yueh’e dek
Yakamoz da Oyalanmak
İşte vakit geldi ya
Yine Yakamoz’dayım
Yine Özcan’ı tavlada yendim
Ahlayıp pufluyor köşede
Gülcemal geçiyor gözümün önünden
Geçip gidip Boğaz’a dalıyor
Arkasından bir sürü martılar
Bir ilkyaz sisi
Ve bir sürü gözyaşları…
Bırak beni gideyim
Geç oldu
Hanım merak eder.
Acaba meyhanede mi?
Acaba kâr…hanede mi?
Diye..
18.Sone
DEĞİŞİR MİYİM SENİ BİR YAZ GÜNÜNE
Değişir miyim seni bir yaz gününe?
Çok daha güzelsin sen çok daha ince:
Kordoba
Yalnız ve uzakta.
Ay dolunay atım kara
Heybemdeki zeytin kara
İyi bilirim de yolları
Bir sabah uyanmış bakmış,
Ben nerdeyim, bir deniz kıyısında
Issız bir adada mıyım
Bu kayıklar nerenin kayıkları
Bu balıklar nerenin balıkları?
PAZAR SABAHLARI
Pazarları da babam erken kalkardı
mavi siyah soğuklarda elbiselerini giyer
günlerce çalışmaktan yorulmuş,mevsimlerce yaşlanmış
ağrıyan çatlak elleriyle
In Memoriam
VIII.
Mutlu sevgili gelmiş
……….Yoklayıp aşkını,nasılsın diye sormaya




-
Melaike Hüseyin
Tüm YorumlarGüzel bir manzara olmuş yine Hocam! Günlük gibi.
Hanımefendiye selamlar. İncir olacak da yenmeyecek mi Hocam! :-) Avrupada tane ile satılıyor şu incirler. Tanesi söylemesi ayıp, bidolar. Gurbetçim durur meyve tezgahı önünde, bakar şu memleketinden gelen teker teker kağıda sarılı, içi bal dışı ...