AHH HU SAM AHH
ahh Hu Sam ahh
sendin demek o çakır gözlü özel adam
akşam pazarlamacı, gündüz dilenci rolünde
sokağımızda dolaşan sendin demek
Ahlak denirmiş hep zararlı şeylere
Güzeli sevmek
geleceği düşünmek
hakkını istemek
bozarmış ahlakı
Beş Paralık Hayat
bugün kabuk bağlıyorsa yarına düşecektir
hayat dediğin biri ölür hücrenin biri doğar içinden
iğne vursan çözülür neşter vursan dirilir insan
Aşka Dair
aşk dediğin güneşe benzer, sıcak ve özgür
elinden tutup bağrına basar
toprağa düşen tohumu
Ateşin Pişiremediği
adaletsiz her lokmada bir hücresini doğurdu
ateşin pişiremediği insan ve ölüm meleği
bin bir yüze girip büyüttü savaş tanrısını
cıbıl cıbıl, gözleri donuk
‘Güneşten Geldik Güneşe Gideriz’
‘güneşten geldik güneşe gideriz’
ha tek parça dona kalmış bakış
idam sehpalarında sallanarak
ha parçalanarak bedenlerimiz
Dolunay Gölgesi
-göz bozuk olunca dolunaya gölge eder-
gece yaralı, gün yaralı
dağlara doğru bir yıldız kayar sessizce
pusuda bir ordu / ovuşturur elini
Danssa Dans
işte deniz, işte dalga
yüzüne maske takıp
dans mı edeceksin benimle
sen istavritsen
‘Etle Tırnak Gibiyiz’
sol yanım tutulmuş
sağ yanım kurtlanmış
suyun kurusun emmi
bu nasıl kardeşlik
Sırrını Dağa Ver Ser’ini Aşka
-ben bir anayım / damarımda kan
ezilip yollara serpilir
yüreğimde kaç acı / kaç can büyüttüm
bir damla su / bir avuç toprakla-
Ben İstanbul’da Doğsaydım Kardeşim
ben İstanbul’da doğsaydım kardeşim
sevgilimin rüzgarla sevişen o sarı saçlarını anlatırdım size
belki Uludağ’da kendini gösteren o çınarın dibinde
akan bir parmak suyla taşırdım ismini
Kadıköy İskelesi’nde son el sallayışımı ahbaplarım ...
Enişüri Solmayan Resim
seni anlatmak, anlamak seni
tanımaktır o kutsal emeği
seni anlatmak, kavuşmaktır özgürce
dünyanın öbür ucundan da olsa
berrak sularına Munzur’un
seni anlatmak, anlamaktır seni
kimsesizliği, yalnızlığı, yoksulluğu
çileli büyüdüğü ...
Ve Tanrı Ağlamasını Öğretti
birkaç kişi vardı yan yana
doğurduklarında tanrıyı
önce koruma, sonra elçileri oldular
bir edip uçurduklarında
henüz keşfedilmemişti gökyüzü
emirlerini bıraktıkları yerlerde
dönüp paylarını aldılar
görünmez görünür olduğund ...