Kırılan bir dal degil ki
bir dal daha veresin...
Üzenin sesine kulak
vermekte nereden çıktı ...
Kaç karat ki gördüğümüz
Nötron Yıldızı
Yaprak, kuruyunca terkeder dalları ,takatsiz kalır,savrulur rüzgarın akışına ...
Sevgisi ,kuruma mevsimine kadardır dalın yaprağa olan...
Dişi aslan güce tapar , bırakır yenilince kanlar içinde yatan sevdiğini...
Sevgisi, daha güçlüsünü bulana kadardır,erkeğine olan..
Bir son duada
Veya bir evin sahrasında
Karanlık ne kadar kararsada
Korkma yavrum
Hiçbir şeyim olmasa da
Tek hayalimi bırakacağım sana
Hayatın bu kadar kolay olmadığını
Yıllara gömülen ömrümden
Kirpiğin, kaşın,dudağın önemsiz olduğunu
Gerçeği göremeyen gözlerden,utanmayı bilmeyen yüzlerden öğrendim
Şehirlerin, binaların ,köşklerin
Olmasaydı savaşlar çocuk...
Tasarlayamazdı kimse
son oyuncağın olan mayını,
Kör edemezdi kimse
hayallerin olan arkadaşını ...
Ömrüm Ceyhan Nehri ,zaman bulandırır suyumu,
nefessiz kalır sevdan, tutarım içimde...
Akar giderim bende, zamanda,
saklarım yokluğunu,
kırık bir gül çizili taştır bıraktığın, batan ömrümün en derininde ...
O yârin sözleri vurdu gülemem
Bir yar' da asılı kaldım ömrüm vay
Bir ömür daha beklerim gelsin yâr
Bu ömrüm yârimi ummakla geçti
Ömrüm aktı bu nehirin suyunda
Gözlerimin içine bak,
gözlerini yavaşça kırp.
Öyle bir bak ki bana,
seni kendime yakın göreyim...
Kahveyi görmeden gözlerinden,
Yediğimiz her fiske,gördüğümüz her zulüm
Her düşündüğümüz kelime,her çevirdiğimiz bakışla,uymayız gardiyanca emirlere..
Ne nuh deriz ne de peygamber
Varlığımızı da yokluğumuzu da bela eder
Rutinleri alt üst ederiz ...
Hiç bilmediğim bir şeye ihtiyacım var
Aç bir insanın yemeğe duyduğu kadar...
İlk defa gördüğüm bir resimden
gözlerimi alamadığım gibi
Radyodaki şiiri okuyanın sesini
bir daha duymak için
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!