. ..
Sensizliğin felaketiyim
Yerli yurtlu bir konumu olmayan
Sensizliğin çıplağı, sensizliğin gözden çıkarılmışı
Bir sevda umuduyla yola çıkan
Sevgiye aç bir mülteciyim...
Bir deprem caresizliğinde
Duvarların içinde bir kenttir ömrüm
Sessiz,sensiz göçüp gidiyor...
Zaman çoktan gitti ,ben geçtim
bir işçi kahvesinden hasretine...
Sobanın közü bitmek üzere
Gaz lambasının ışığı söndü sönecek, aklımda sen, okuduğum eski bir gazete..
Masamda yüzü buruşuk bir adam
İçim gider kırılmalarda
Gösteremem sevmeyi
İçin başkasına gider,
Getiremem korkarım...
Bırakıp gittiği yolda
Hüznümün orta yerindeyim
Yitmiş kaybolmuş sevgi nesnem
Ruhum paramparça
Çölden daha yalnızdır hep
ötesinde gözlerim
Sorma bana sevme zamanlarımı
Sigaramın dumanlı uçlarında
Senden çok önce tükendi...
Kurak mevsimlerde yaşadım hep
Yağmur sevmem ben
Gelme üstüme öyle ıslak ıslak,öyle kırmızı
Söyleyin haydi
Sevgiler nerede saklı?
Hep son anlarda mı ?
Hastane koridorlarında, siren öncesinde mi?
Yoksa veda vakitlerinde mi yarım atan kalplerin ?
Söyleyin haydi
Sabıkama hasreti yazan takvimler
İşkenceyle götürürlerken
Yarınki ihtiyarlığımı,dünkü gençliğimi dar ağacına
Beni sana zincirleyen bağlar
Ömrümü gasp eder
Mesken tuttuğum gözlerde
İkmal ve keyif için var olan
Nice muhacirler göçtü dünyamdan
Gölgelerim bile uzaklaşırken
Hep kendi içimde parçalara ayrıldım...
Tozu hiç sevmedim bir fotoğraf gibi
Ama her toz zerresi ilişecek bir yerimi buldu....
Tulpa,yorgun yüreklerin cesur sevgilisi...
Ağla!
Ağla ki,silsin gözyaşları dibe vurmuş kederleri,
zaman olup götürsün anıları.
Ağla ki temizlesin gözyaşları ,sonlarını yolların,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!