Erçağ Akarca Şiirleri - Şair Erçağ Akarca

Erçağ Akarca

Aydınlıkların yıkadığı,dost gülüşlü masmavi bir deniz
Denizlerin sustuğu,sessizce bekleştiği ılık bir beniz
Ilık bir beniz etrafında sıralandı bütün sevgi gezegenleri
Ilık bir rüzgar yayıldı kumsallardan serkeş serlere
Serkeş eşkıyalar mı susturdu şehirdeki cesur erleri?
Bedbin kederler mi uyuttu dünya serüveninde bedenleri?

Devamını Oku
Erçağ Akarca

En yakından en uzağa velveleler,
Güçlüklerle boğuşurken ruhta yaşanan zelzeleler,
Bütün sıkıntıların içinde umudu bulma çabası,
Ruhtaki kimsesizlikleri okşayan hayatın sinsi sabası,
Sokaktaki ağlayan yalnız çocukların vaveylası,
En yakından en uzağa bitmeyen bir mücadele,

Devamını Oku
Erçağ Akarca

Feribotların musahabesi,
Dalgalı denizden karaya yansıyan akis,
Fakir ama gururlu duran teknelerin ışıltısı,
Kış mevsimi içinde bir bahar pırıltısı,
Uzaklarda duran güzelliğin yansıması, ruhuma,
Feribotların musahabesini hissedişim,

Devamını Oku
Erçağ Akarca

Sabah güneş ilk belirtilerini verirken yaşam reaksiyonuna,
Kuşlar avlarını aramaya başlamıştı bile şimdiden telaşlı,
Havaların vehametinden konuşuyorlardı sabah namazından dönen iki yaşlı,
Ömrünün sonlarında birbirlerine yarenlik eden iki beden evlerine yaklaşırken,
Güneş artık tamamen ısıtmaya başlamıştı yerküreyi fedakarlıkla,
Çocuklar hazırlanıyorlardı kurdeleleri yakalarında akıyorlar sonsuzlukta,

Devamını Oku
Erçağ Akarca

Bir anın içinde yalpalayan bir çiçeğin tortusu,
Kuleli, içinde ismini bilmediğim kuşların ötüştüğü,
Zerrelerden balkıyan seneler yansımış kulenin sarkacından,
Zamanı hipnotize eden bir anmış, rüyamda gördüğüm,
Çölde atsız gezinen bir serapmış, kaldırımlarında çaresiz durduğum,
Bir andan yansıyan çocuk,

Devamını Oku
Erçağ Akarca

Geceleri düşten kalkanların dizeleridir şiirler,
Bazen çok masum,bazen ise bilinçaltından muztarip,
Sensiz senfonilerle rahatlayan bir kedi misali müsterih ,
Düşlerini bergen umutlarla yıkayanların oyuncaklarıdır şiirler,
Uğultulu yollardan geçen duyguların sessizliklerini anlatır,
Umutsuz haykırışlardan korkup bir ıslık tutturan küçük bir çocuğu hatırlatır,

Devamını Oku
Erçağ Akarca

İklimin ılımanlaştırdığı sokaklarda duran bir sokak lambası yaydı buhranlarını fezaya,
Sokaklarda dolaşan gnostik anarşist gencin hayallerinin ufkunu yakalayamayıp düştüğü ezaya,
Alınması mucip olan bir gece lambası altında çalışan işçilere verilen bir şeref selamına,
Zoraki anlatılagelen bir hikayenin sonundaki aşıkların buluşması kabilinden ferahlıyan yürekler namına,
Gönül buhurdanlarının yakıldığı yakomuzun buğusundan tutuşan kalplerde oluşan son veda zammına,
Su aramayan bir burjuvanın gönlünde kalan son insaf parçacıkları arasında oluşan yalnızlık serabında,

Devamını Oku
Erçağ Akarca

Bir hazan vakti yapraklar kıpırdarken haylazca yeryüzünde,
Beşer vehminde büyütür kendi yalnızlığının atmosferini,
Çok alalade bir olay veya olağanüstülüklerin gözle görülmeyen sihrini,
Bir parktaki belediye bankının üstünde oturan bir köylünün kibrini,
Çeşitli mizahsenler gösterilerek kandırılan elemli bir çocuğun zihnini,
Batının etkisinden kurtulmaya çalışan bir antropoloji bilginini,

Devamını Oku
Erçağ Akarca

Sokakların sallanan kollarından düşüp kırılan bir kalem gibi endişeli
Gür otların aydınlandığı ilk yazdı kelimelerin arasına hınzırca sokulan
Vakitsiz gelen bir ulak misali kaldırımlar,yaşadıklarıyla yorulan
Akla vakitsiz saplanan vehimler misali
karamsar çocuklar,fakat saçları laleli
Mahzun,müteessir duruyor karamsar çocuklar fakat hâlâ saçları laleli

Devamını Oku
Erçağ Akarca

Gökyüzü mavisi alır beni beni benden götürür,
Belki mutlu bir renktir bazen solgunlukla örtünür,
Bazen bir çocuk kadar neşeli bazen bir kedi kadar ürkek,
Bazen bir idam mahkumunun son anları kadar titrek,
Gül misali açar bazen aydınlığını,
Bazen gece gibi sarar karanlığını,

Devamını Oku