Bana gülsen biraz,
Ya da gülmek bana yakışsa
Matem yüzlü kaldırımların ardında,
Gülümseyen ifadelerin en güzeli,
Sana yakarışlarım kadar yakın
Sadelikler kadar hüsran;
Kederlerin en üstünde bir veda vardır
İnce bir çizgi nezaretinde
Yazılı kaç kelime varsa anlatamaz
Kederlerin en üstünde ince bir veda vardır
Kayıpların nezaketinde
Gölgeler bırakmadı beni
Hayalet düşlerin yankılarıyla bakar oldum
Birtakım kaybedişlerin neticesinde
Yeniden en kaygılı zamanlarımın nihayetinde gündüz düşleri görürdüm o zamanlar
Karartı ve hüsran bulurdum kendimde.
Gizemli sayılabilir gidişleri
Gölgelerin...
Hüznün ilk hecesinde bekler bütün kaybediş senaryoları
Ya da bütün gelişigüzel sancılar...
Gölgeler gibi aciz kalan siyahlık
Bir yeşil gizlenmiş seyirlik
Gözlerimi kapasam görüyorum
Belki arşa çıkar naçiz bedenim
Ya da yanabilir
Süregelen hatalar karşılığında
Ne zamanı belli sonun
Akşam vakitlerinde görünen kadar yoksul mahalleleri olan şehirlerin caddelerinde bahar gelmişti
Şehri acı bir yanık kokusu alırdı
Sokak aralarında dökülen gözyaşlarına gizlenmiş trajedi
Ve elem, bir Yeşilçam terimidir...
27.07.2015-ankara
Keşke sen bana gülseydin,
Ya da gülmek bu kadar gülünç olsaydı
Kahkahalar kadar gerçek olan ne var ki?
30 temmuz 2015-ankara
Hangi vedaya nazırdır bu aşk kırıntıları
Sevdadan doğrulmuş tüm çaresizlikler
Ve dâhildir hürriyet...
Hani bıraksam kendimi ülkemin toprağına
Baharlar türküdür nevruz ateşinin Kürtçesinde
Bir el var uzandığım noktada
Ötemde karanlıklar
Bir çıkmaza sürüklüyor
Çekip çıkarma çabası var
Bir el var uzandığım noktada
İnsan gülmek için almak ister nefesini
Bazen şöyle ağız dolusu
Afili bir kahkahadır neticesi
Gözlerinin içi eşlik eder ya hani;
Beyhude yere de olabilir
Ama keyf-i kays mukabilinden çok fotojenik bir gülümsedir o vesselam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!