Sevgiyi bilir misin? ,
kaynağını.
Bir sevgilisi olduğunu bütün insanların.
Yok deme sakın,
var, biliyorum senin de…
Seversin değil mi? ,
Kurutulmadıkça kökü,
yoksulluğun.
Kurutulmadıkça kökü,
cahilliğin.
Ne onurunu satanların,
satıp ta,
Yine daldım hayallere
Yoldaşım gece, yağmur
Hasret kaldım dost yüzlere
Sırdaşım, yine ben oldum
Yine döndüm bu ellere
Işık verdim, aydınlattım haneni
Bol doldurdum, boş koymadım keseni
Kader dedim çektim, bunca çileni
Açamadım, anlamadım fikrin ne?
Arı oldum, bal doldurdum kovana
Gitmek istiyorum,
şundan, bundan.
Kalmak istiyorum,
yarımlıklardan, senden.
Gittim, geldim,
durdum, kaldım,
Yükseklerde durup mağrurlanma hiç,
Güzelliğin kalmaz, solacak bir gün.
Bilmez Adem oğlu, bu dünya bir hiç,
Senin de gül yüzün solacak bir gün.
Ay-yıldız parlar mı, güneş olmasa?
Kal diye ağladım sana,
kalmadın.
Git diye yalvardım sana,
gitmedin.
Bırak beni artık bana,
bırakmadın.
Aşk oduna yanmış güzeli gören,
Gönülden haberi soran olmamış.
Bir dolu koçyiğit bu yolda ölen,
Gönülden haberi soran olmamış.
Bir dağları delmiş, bir kendin yakmış
Bilirim seni dost, bizim yayladan
Kara gözlerindir, etti sılamdan
Harput’tan aşağı Dersim yolundan
Arıdan, çiçekten, baldan sor beni.
Hasretim yıllardır gurbet elinde
Umut dağıtmaktır işim,
fakire ekmek olsun diye.
Ortada gerçeği işin,
benim hep aç kaldığım, niye?
21.05.2004 İstanbul
Engin bey şiirlerinizin hepsini büyük bir zevkle okudum....duygularınızı bizlerle paylaştığınız için teşekkürler, yüreğinizde ki coşku hiç bitmesin....