Sonu yok,
dertlerin, gamın, kederin.
Sonu yok,
ayrılıkların, yalnızlıkların.
Tıpkı,
dostlukların, aşkların, gülücüklerin
Ölür isem kimselere demeyin
Ardım sıra helva ekmek yemeyin
Mezer için toprakları ezmeyin
Benim kabrim gönüllerde yer alsın.
Gelir isem geldiğimi görmeyin
Dosttur yaratılan, düşman da olsa
Güzeldir, şirindir, zalimdir o dost
Halk etmiş yaratan, pişman da olsa
Güzeldir, şirindir, zalimdir o dost.
Candandır, kimi gün güldürse seni
Sen olmazsan insan olmaz
İnsan olup kendin bulmaz
Kendin bulsa ilim bilmez
Saygı sana öğretmenim,
Sevgi sana öğretmenim.
Kurudu dereler, akmıyor çaylar
Deryaya karıştı, gözyaşım çağlar
Meyve bile vermez oldu bu bağlar
Gayri bu ellerden gidesim gelir
Bekledim, gün olur ocağım tüter
Bir hüzün kapladı yine içimi,
Çareler o dosttan gelmez mi ola?
Topladım bu bahar yine göçümü,
Pareler yürekten düşmez mi ola?
Yıllar var görmedim dostun yüzünü,
Yalanlar yansa, kül olsa
Dünya doğrulara kalsa
Gözyaşları gerçek olsa
Aşk acısı olur muydu?
Gözler sevgiyle baksaydı
Felek ile pazarlığa kalkıştım
Zarar ziyan benim, kâr onun oldu
Kendin bilmez cahil ile yarıştım
Kenar köşe benim, han onun oldu
Az konuştum, çok dinledim bilmedi
Akarsu’yu yakamazsın,
Nesimi’yi üzemezsin,
Bizi Hasret koyamazsın,
Ateşler seni de yakar.
Asım size neylemişti,
Sevmek değil,
öpmek de,
sen ancak seyretmek içinsin,
ağzı bir karış açık.
Benim yani…
Tıpkı,




-
Hülya Arısan
Tüm YorumlarEngin bey şiirlerinizin hepsini büyük bir zevkle okudum....duygularınızı bizlerle paylaştığınız için teşekkürler, yüreğinizde ki coşku hiç bitmesin....