Yağmurla geldin sen, güneşim oldun
Kalbimi çaldın sen, tek eşim oldun
Seninle kaybolan benliğim buldum
Bitmesin bu dostluk, ayrılmayalım
Gönlümde solmuştu, hazan gülleri
Aya yoldaş olup, yıldızlara eş
Hasret yüreğimle özlerim seni
Gündüz hayalimsin, geceleri düş
Kırık umutlarla beklerim seni
Umudun yolları bitmez, tükenmez
Günler, aylar geçti
Yıllar biri birini devirdi
Ben, bir başka ben oldum
Savruldum durdum
Bir o yana, bir bu yana
Bir lokma ekmek peşinde
Görmedim dünyanın tek akçesini
Felek zengin etmiş, gamla kederle
Tattım hep sevdanın acı hazzını
Felek zengin etmiş, yakmış hasretle
Kabahat gönlümün zenginliğinde
İşte böyle dost,
Kavruk türkülerin
Kurşunlanmış sevdaların
Hasret gönüllerin adamıyım ben.
Bazen adam gibi adam,
Bazen de delidolu, asi,
Kavgasız barışın tadı olur mu?
Cefasız sefanın tadı olur mu?
Kötüsüz iyinin tadı olur mu?
Mevlâ’ nın işinden haberiniz yok.
Güzelin yanında çirkin olmaz mı?
Gurbet elde hayli zaman
Gezdim durdum, halim yaman
Nedir bu feryat, bu figan?
Neler olmuş, bilemedim
Nazlı yardan haber verin
Aşkın gölgesinde hüzün
Hep bunu yaşıyorum güzün
Bittiği yerde sözün.
Haydi, bu bilmeceyi çözün…
08.10.2011 İSTANBUL.
Gönül âmâ olmuş, yolu görmüyor
Güle meftun olmuş, kârı bilmiyor
Bağban olup yola düşse ne çare
Ol bahçeye vasıl olmuş, dar-ı bilmiyor
Aşk elinden kanat takmış yüreği
Bilmiyorum neredeyim?
Cennet mi, cehennemde mi?
Gurbette mi, sılada mı?
Kurtar beni bölünmekten,
Kurtar beni bu canımdan,
Ya rabbim.
Engin bey şiirlerinizin hepsini büyük bir zevkle okudum....duygularınızı bizlerle paylaştığınız için teşekkürler, yüreğinizde ki coşku hiç bitmesin....