Sensizliğin resmini çiziyor,
son bahar akşamlarında yine
dalından kopmuş, savrularak uçuşan sarı yapraklar,
tıpkı, usta bir ressamın fırça darbeleri gibi, usulca
ama kararlı,
bir o yana, bir bu yana.
Bahar geldi yine, bir hoş bu gönlüm
Aşkların elinden ser hoş bu gönlüm
Hasretin dumanı tüter de tüter
Gurbet ellerinde korda bu gönlüm
Her günün umudu güneşle gider
Aşka, sevdaya, ayrılığa dair ne varsa
yaşadım düşlerimdeki o yar ile.
Kırk yıl…
Ah, hayal buya,
düşten çıksa, gerçek olsa,
arasa, bulsa,
Varken yoksun sevgilim,
sevgini anlayamadım.
Gözümün önünde cismin,
aşkını anlayamadım.
Yanımdasın, yalnızım,
seni hissedemedim.
Buluta yükledim özlemlerimi
Yağmur olsun yağsın avuçlarına
Hasretim, dön bana gül yüzlerini
Sevda sesi dolsun kulaklarına
Bir şiir yaz gönder, zarfın gül olsun
Benim derdim sevda ile, aşk ile
Ağlıyorum bülbül ile, gül ile
Feryatlarım mızrap ile, tel ile
Yanık türkülerin yolcusuyum dost
Kanmaz gönül saray ile köşk ile
Öyle bir sevgili buldum ki dostlar
Gerçeği sevdalı, düşü sevdalı
Yok artık gönlüme, o yalnızlıklar
Baharı sevdalı, kışı sevdalı
Nesini anlatsam, nasıl söylesem?
Bir sevda türküsü geldi dilime
Ne olacak halim, şaştım kendime
Yarelendim vurdum, sazım teline
Ne çalsam, söylesem az gelir ona
Düşlerime girdi, gerçeğe yordum
Ümitle bekledim, gelirsin diye
Şu garip halimi sorarsın diye
Kanayan yaramı sararsın diye
Gözlerim yollarda kaldı sevdiğim.
Bir sesin, nefesin dünyaya değer
Baharda çiçekler senle açacak
Yine bülbül güle sevdalanacak
Artık kederlerim bir son bulacak
Canan bu ellere sen geldin diye
Şu dağların karı sana dayanmaz
Engin bey şiirlerinizin hepsini büyük bir zevkle okudum....duygularınızı bizlerle paylaştığınız için teşekkürler, yüreğinizde ki coşku hiç bitmesin....