El salla evlat özgürlüğe
İp bağlayalım uçurtmana
Süzülsün semalarda
Yükseldikçe ipini bırak
Kopmasın hayallerin
Sen daha çocuksun
Denizler de maviydi bir zaman önce
Masmavi
Böyle bakınca uzaklara doğru gökyüzünü ayıramıyordun
Gözlerine benzetmek isterdim de rengini
Unuttum gözlerinin rengini sevgili
Saçlarına benzetmek isterdim dalgaları
En değerli olan şey nedir
Ölüme yakın yelkovan mi
Bir kafeste tutsak mı
Baba mı anne mi
O çok degerli olan
Vazgeçemedigiz şey ne ki
Enkaz altında bir çocuk bağırıyor
Üstüne dünya yıkılmış sanki ağlıyor
Gökyüzü hiç bu kadar yakın olmamıştı
O gün binlerce kişi onlar için savaşmıştı
Herkes uykudayken kopan bu zelzele
Neyi ertelemis ki doğa
Ölümü ertelesin
Bir vakit çıkar topraktan çiçek
Ertelenmeden
Göç eder kuşlar başka diyarlara
Sürü sürü çığlık çığlığa
Ellerim titriyor
Ruhumun derinliklerinde kaybolan ızdıraba
Engel olamıyorum
Paramparça hayallerin peşinden giden umutlar
Döngel diyemiyorum
Garip bir düş görüyorum
Yok
Gerçekler diye birşey yok
Hayat var akıp gitmekte olan
Tren garlarına bağlanmış hasretlikler
Kaçıp gitmekte olan bir gökyüzü
Ne var biliyor musunuz gerçek olmayan
Tut ellerimden gökyüzü
Arşa çıkar beni
Yıldızları göster
Sonunu görmek istiyorum bu yolun
Uzaklarda savrulan taşları anlat
Gönlümde kavrulan aşklardan bahset
Unutunca değil hatırlayınca
Güler yüzler
Anlamak istediğinde
Anlatmak istediğinde
Bir volkanın kalbinden tertemiz toprağa
Bakınca durur akan sular
Bekliyorum
Belkide hiç gelmeyecek
Belki de unuttu beni bir köşeye sıyrıldı
Yine de bekliyorum
Ama beklemeyi de sevmiyorum
Belki de tek sevmediğim şey
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!