Diğerleri geliyorlarmış
Altlarında atları varmış
Dillerinin altında
Baklaları varmış.
Diğerleri varmış en geride
Göçmüşler mi sorsana bir.
Hiç hissetmediğim gibi karşıla beni memleketim
Gurbette neymiş sadece şarkılarda geçen bir laf
Ben o sokaklar özlemedim asla
O buharlı havayı veya kirli sokakları da istemiyorum
Gurbet dedikleri buysa bunu çekmiyorum
Sıcak bir çorba ve sevdiğim yüzleri özlüyorum.
Şu sese kulak ver
Her şey bir uyum içinde
Tıkırdıyor saatin mekanik kısımları
Bu arada fokurdar çaydaklık
Hepsi bir yana sen doğaya kulak ver
Nasılda çağırıyor hepimizi yardımına
Gökyüzünde iç içe geçen bulutlar kadar kardeş,
Akan musluktaki pas gibi mutsuzsun.
Kaldır kafanı yıldızlara,
Onlar anlatacak sana.
Güneşi yiyen bulutların sivri dişlerinden arta kalan kırıntılar
Düşünce yeryüzü cennetine usulca ve kurnaz,
Kimin elleri bunlar
Görüyorum öpesi tenlerini okşarken
Yazıyorlar
Göklere çıkıyor
Dolaşırken soramazsınız sen nasıl yazdın
Bu büyük iş usta.
Sana anlatmak için daha ne yapabilirim?
Halimi görüyorsun.
Anlamamak için mi uğraşıyorsun?
Sana nasıl gelebilirim?
Sana gelmeliyim.
Bir anne ölüyor gri halı üzerinde
Ellerini açmış kederle son kez vedalaşırken
Bir anne ölüyor üzgün değil kırgın.
Son kez çocuğunu öpemediğinden.
Yeşil çimler üzerinde hava ne kadar da açık.
Herhangi bir dağın zirvesinde kar var
O tepelerin ardındakileri dijital bir çekimle koydular
İnsanları yapay değil duyguları gerçek, has
Biraz eğip büküldü ve şimdi gerçeği yansıtıyor.
Tokatları ve tekmeleri gerçek değil, sahte.
Sevgileri var içinde işte o sahi ve has.
Neyi bölüşemediniz
Hangisi az geldi ağzına
Tam dolmadı mı cepleriniz
Boş mu hala yarısı.
Yeriniz mi rahatsız etti sizi
Neyi paylaşamadınız.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!