Kırmızı kahverengini kovalıyor
Aşağından yukarıya veya yukarıdan aşağıya
Devam ediyor yükseliyor alçalıyor sürekli sürtüyor
Kızıl toprak nefes alıp verirken iniltiler kulağıma temas etmişti. Şimdi daha net duyuyorum toprak can çekişiyor
Doğum sancısıyla kıvranıyor ve acıyı tadıyor.
Patlak veren bir kumaş parçası sanki ezilen altta
Bir ayağım kabul etmiyor gitmemi
Tutuyor bileğimi karanlığın şüpheci bakışı
Dur diyor daha bitmedi
Neyin hasretiyle yanıp tutuşuyorsam artık
Dayanamıyorum çekiyorum saçlarımı onlardan yana
Beni göstermelik özleyenlere koşuyorum
Ölmeme yüz yedi adım kaldı
Ölüme yürüyorum
Öyle güçlü durduğuma bakma
Ağzımdan son dinlediğim şarkının bir kısmı sarkıyor ama
Bacaklarım çok güçsüz, hareket etmem imkânsız.
Ağlamadım hiç, bekledim sadece
Yaşayacaklarım değil yaşadıklarımın günahlı elleri
Boğar omuzlarımda yükleri.
Son adımımı atarken kaldırımda bir ıslık
Çaldım bugünden geçmişe dudaklarım ıslak.
Bu kadar kolay gelmemeliydi yarının hayalleri önüme
Toprak oldu şimdi o spor ayakkabılarını giydiğin ayakların.
Sonsuza kadar yiyor bak solucanlar nefes borundan içeri giriyorlar.
Havanı da attın dünya mallarınla, daha ne istedin?
Gözlerin gördü onlarca kalabalığı daha ne?
Sözlerin işledi onların damarlarına, aktı kanlarına
Bir timsah, iki bacağının arasında
Hayatını etkileyecek kadar sivri dişleri
Bir ısırık ötede timsah var
Gözleri karanlık karası, bir düz çizgi üstünde
Dili yedi kat derine iner tadını alır ısırır
Karlara bakmaktan dağı unuttuk,
Düz yollarda koştuk
Çukuru unuttuk.
Kuşları kafeslere,
İnsanları hapislere soktuk.
Adına medeniyet dedik,
Çitlemiş etrafını engin tarlaların uçlarını sonlara kadar.
Ağaçlarının meyveleri bin bir türde renkli ve canlı,
Tadı kırmızıdan biraz daha tatlı gibi maviye sorar.
Etleri içine girmiş bol bol damarlı ve kanlı.
Vişne çekirdeğinin içinden kahve tadı
Toprağa köklerini tam olarak ne zaman saldı
Rüyamda başka birisi oluyordum
Onun anne ve babasına alışmaya çalışıyordum
Gerçekten buna alışmak çok zor
Gerçekten böyle olmasını istemem
Rüyamda ben başkasıydım
Sana adadığım tüm uçuk sözleri,
Boğazımdan geçirirken körpeliği yavaşçasına solar gibi,
Ve kirletirdin senle olan gizlerimi.
Dumanın farkına varmadan sarmış her yanımı,
Bu bende her zaman olan bir depremdi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!