Bir saflığın huzur kokusu seslenir semadan…
Usulca katipler iner arştan, arzu ve hal dinlemek için…
Her hal ve arzu, yazılır teker teker alacak hanesine…
Tüm ile, dil konuşmaz…
Sanırız dil, dillenince konuşuruz O'nla…
Ruh, terennüm eder aslında ‘’Şefaat Ya Rasul Allah’’…
Kalem yine ruh bulmaya başladı…
Canlanıyor, harflerin azığı ile…
Vakt-i saati geldi kelimelerin…
''Sensiz'',''Ben'' diyenlerden korkmak gerek...
Bensiz zaten, ''Sensizsin''...
Neden ''Sensiz'', BEN dersin..?
Sadece sev…
Sen Sevdikçe, güneş seslenecek ‘’Tebrizi’’ olup…
Sev ki, Rumi’nin dizeleri dillensin…
Yağmur damlaları dans ediyor düşerken yere…
Her damla, toprağa vurduğunda doğanın musikisini notalandırıyor…
Yağmur yağıyor Asımın neslinin diyarına…
Bazen bir duruş, bazen karşıya verilen mesaj, belkide ben buyum demekdir Kıyam...!
Sözcük manasını Kamus: ayakta durmak, dikilmek, doğrulmak. Olarak verir.
Hayatımızda ne kadar doğrula biliyoruz kim bilir. Sihirli bir sözcük kıyam. Düşülen, eğililen yerden doğrulmak. Belki bir baş kaldırış yapılan fiil. İnancı ayrı tutarak tabii.
Şairin kalemi dertli yine…
‘’hoşça kal’’ demiş…
Bir öfke belki…
Itri edasına yakınlaşırken kum saati, yine gönül burhan cereyanında...!
Zaman...! Bulamayanların asrı, asrı saadet arayan.
Her gönül işçisi kazdığı tüneli iyi tanımalı.
Kaçmak…İnsan neden ve kimlerden kaçar?
Kaçmak kurtuluş mudur?
Uzaklaşmak ile kaçmak arasındaki fark nedir?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!