Nasıl sevmiştik acılarımızı
Hatırladın mı?
Nasılda sarılmıştık yalnızlıklarımıza
Ne çabuk tükettik umutlarımızı
Ki ortasındaydık en asi meşklerin
Günlerden sen aylardan sen yıllardan sen
Güne gözlerin düşerken
Sisli bir sabaha uyanıyorum bakışlarında
Her mısra adın ile başlıyor yazılmaya
Notasını yitirmiş bir güfte gibi
Bir yumruk gibidir
Boğazında düğümlenir sevdan
Çaresizlik elini kolunu bağlar
Karanlık geceleri
Umutsuz bekleyişler sarar
Uyuyamazsın
Gözlerim;
En ıslak halinle, sev geceyi
Bırak aksın yıldızlar kripiklerinden
Düşsün yere bir bir hüzünler
Dokunmasın yüreğine
Mayası bozuk sözcükler.
Sırların efendisine fısıldarken Aşkımı, o hain rüzgar kırdı, kolumu kanadımı.
Oysa doğan Güneş muştulamıştı adını.
Dökmedim yüreğimi, gölgenin olmadığı hiç bir duvar dibine.
Ve uzatmadım ellerimi, elleriinin uzanmadığı yabanın gurbetine.
İçimin hasretini, örüyorum belik belik, nakış gibi işliyorum, ayrılığı yıllara.
Rengini yitirmiş simaların, arasına gizliyorum hüznümü.
Kelimeler;
iki yüzü keskin bıçak gibi
ne yana döndürsem dilimi..
kanatıyor bir yerlerimi.
-sana söz veriyorum şiir
(Vurdum umudun ince beline, içimde bir çocuk dile geldi.Sazım çalındı, türküm söylendi,yalan oldu sevdam acım bilendi..)
Gittim!
İçinde bu aşkı büyütebilecek kadar
vefa ve sevgi yoktu.
Eksik kaldım sana.
SEN...
Koca adam aklımdaki yalan
Kimsin dolayımı bir anda saran
İçinde isyanları büyütüp ruhunda canavar yaratan
Hayata içten içe kin güden güdümlü insan
Kimsin? .
Kanadı kırık kuşlar gibi
Hasret kaldım uçmaya
Keşfedemedim gökyüzünü
Şöyle
Sereserpe süzülemedim
Kırlara ovalara vadilere
Leylâklar soldu bak
Bak hanımelleri yasta
Ahh! diyorum ah!
Ne vardı ayrılacak
Ne Kaldıysa sevdadan yana
Şimdi; hepsi bir günah gibi boynuma asılacak
Gündemi ve "insanı" meşgul eden tüm kirliliğe, nefret ve ayrıştırma diline rağmen, "ağız tadıyla" iyi bayramlar dilerim...
Saygı, sevgi ve muhabbetle...
Mustafa Bay
Daha güvenli, daha huzurlu, daha "insancıl" yarınlar dileği ile..
Anneler Gününüz kutlu olsun...