Çoktan geçti o bahar..
Artık gözlerimde çiçekler açmıyor..
Açılmayan bir telefonda kaldı nefesim.
Selam olsun delik deşik ruhumun zırhına..
Zehir düştü gözyaşıma,kelamıma
Ölüm de varmış dedirten dillerin günahına
Uzun zamandır iş arıyordu, eşinden boşanalı birkaç ay olmuştu. Geçimini birikmiş bir miktar para ve ziynet eşyaları ile yapıyordu, umutluydu, Kendini daha önce hiç bu kadar iyi hissetmemişti. Yeni bir hayata adım atmıştı ve her şeye sil baştan başlayacaktı. Öncelikle bir iş bulması şarttı. Bu arada rahmetli babasının sağlık güvencesinden faydalanmak için, bir dilekçe hazırlayıp Sosyal sağlık kurumuna başvurmuştu, Hayat bu belli olmaz her ihtimali göz önünde bulundurmak zorundaydı. Bu arada Açık öğretime kaydını yaptırmıştı. Okumak istiyordu. Öyle hızlı ilerliyordu ki hayat Dilruba bazen zamana ayak uydurmakta zorlanıyordu, bu tempoya alışık değildi.
Her şeyin yolunda gitmesi için dua ediyordu. Fakat bir sorun vardı, “başında ki örtü”. Birkaç iş görüşmesinden sonra morali bozulmaya başlamıştı. Düşünüyordu. Neden? başımda ki örtü bu kadar önemli,içindekinin hiç mi değeri yok? bir anlam veremiyordu ve çok zoruna gidiyordu bu durum. Oysa örtünmeden önce ona olan bakışlar çok farklıydı herkes işine ve aklına güvenirdi. Peki bir metrelik bir bez parçası neyi değiştirmişti ki, görünüşünden başka. Tüm kapılar yüzüne kapanıyordu bir, bir. Ve bu arada delice bir heyecan sarmıştı bedenini apansız, Aşık oluyordu galiba. Hayır dedi, kendine hayır! Bunun için henüz çok erken daha hayatını bir düzene koyamamıştı. Derken kız kardeşi birlikte olduğu adamdan ayrılıp yanına taşınıverdi aniden. Neslihan ile pek anlaşamazdı ama kardeşiydi sonuçta sokakta bırakamazdı. Açık öğretim sınavlarına girmişti gerçi pek çalışmaya vakti olmamıştı ama olmazsa bir dahakine deyip umudunu yinede yitirmedi Dilruba.
Babasından yetim maşı alacaktı ama bazı sorunlar çıkmış, uzun zaman geçmesine rağmen henüz Ankara’dan bir haber gelmemişti. Elindekiler tükenmeye başlamıştı. Bir gün Dilruba Ankara’ya telefon açmaya karar verdi, maaş bağlanma işi çok gecikmişti,iş bulamamıştı ve parası bitmek üzereydi,zor durumdaydı. Epey bir aktarmadan sonra yetkililere ulaştı, sorununu anlattı. Yetkili dosyanın kaybolduğunu söyledi ve yeniden dilekçe göndermesini salık verdi. Tam 8 ay olmuştu ve onun bu dilekçeyi bekleyecek vakti kalmamıştı. Sonra yetkiliyi ikna etmeyi başardı ve yetkili dosyasını bulacağına söz verdi. Bunu takip eden birkaç hafta içinde maaşı bağlanmıştı Mutluydu. Eline bir miktar toplu para geçmişti.
('Olmak yada olmamak' bütün mesele bu değil mi?)
Acılardan gözleri devleşen ruhsâr
Kalmamış sende şâduman
Ol dem' de hem mesrur..
Hem menfuş edilmiş bahar
("Hiç kimse vaz geçilmez değildir" Ağır konuşmuş Victor amcam. Mesele şu ki, insan; istedikten sonra yapamayacağı hiç bir şey yoktur.)
Ben unutmayı değil, hatırlamayı..
Nefret etmeyi değil, sevmeyi seçiyorum.
En çok, vurdugun yerden kanıyorum.
Canımı yakıyorsun. (Zaten yaralıyım)
Canımın çekirdeğinden süzülen kan gibisin.
Bak ağlıyor gökyüzü..
Ve sen! yine yoksun.
Bir gece yarısı ansızın
Gözlerim gibi yere indi bulutlar
Vuruyor canhıraş sensizlik'de damlalar
Def'i perişan yürek yanmaz
Uyur düşman dost uyanmaz
Cahil akil alim aymaz
Ateş-i kübrayı ben bende gördüm
Dilruba 09.06.2013/ 02:00
Bir dağ çöküyor omuzlarıma..
Zayıf bedenimi un ufak edercesine
Al benden ne kaldıysa geride...
Kırıkdökük hatıraları topla şiir diye
Bir zamanlar kirletilmiş
Kana bulaşmış her yerimi
Neredesin kaderim?
Sen benim göz bebeğimdin.
Sen benim umudumun aynası,
Neredesin sevdalım?
Canımın yarısı nerede? ..
Asırlarca sürsede gözlerimin sürgünü
Akmak'dan yorulmayacak ceylan pınarları
Vaz geçmeyecek asla biçare yüreğim ki
Her an sen diye çarpar değişmez ki hiç ritmi
Yorulmayacak dilim adını söylemek'den
Uğrun da savaşacak bir hayat kalmadı elim de.
Hangi işgalciyi bulacağım ki?
Yağmalanmış talan olmuş toprağım
Bu son kırıntılarıdır son demidir hayatın
Nasıl geçerse geçsin
Ne önemi var ki galibiyetin.
Gündemi ve "insanı" meşgul eden tüm kirliliğe, nefret ve ayrıştırma diline rağmen, "ağız tadıyla" iyi bayramlar dilerim...
Saygı, sevgi ve muhabbetle...
Mustafa Bay
Daha güvenli, daha huzurlu, daha "insancıl" yarınlar dileği ile..
Anneler Gününüz kutlu olsun...