Bugün beni çağırsan her şeyi bırakıp gelebilir miyim bilmiyorum. Hala bitmemiş olabilir misin? Bunca yokluğunda hala var kalmayı başarmış olabilir misin gerçekten? Kurulu düzenimi bozabilir miyim? Akıp giden hayatımın yolunu değiştirebilir miyim? Ne istediğimi bilmiyorum. Seninle sürmesini istediğim bir hayatsa şayet, şuan neden yanında değilim? Bizi birbirimizden ayrı tutan şey ne? Nasıl bağlı kalamadık birbirimize? Başkasının olmaya ne zaman karar verdik? Ne zaman bittiğini hissettim içimde? Hayallerimden, senden, seninle, bizimle ilgili her şeyden ne zaman vazgeçebildim? Bu ana kadar unuttuğumu sanıyordum. Oysa herkese aynı şeyi savunurdum ben. Bunu kendimde adım kadar iyi bilirdim. Ama kabullenemezdim. Unutulmazdı hiçbir şey. Unuttum diyen yalan söylerdi. Sadece zaman girerdi araya. Ölümün acısına bile merhem olan zaman, yaraya merhem olan zaman, kabullenmeye, ümidi kaybetmeye, yeni umutlar aramaya yarayan zaman. Zaman sadece geçerdi. Ve geçerken acıyı da geçirirdi. Yaşanan şeylerin üzerinden başka şeyler geçirirdi. Ve unuttum derdi insan. Oysa bir görse onu, bir görse çeke çeke biteceğini sandığı acısını, bir görse en son ne zaman gördüğünü hatırlamadığı yarısını, bir görse sol yanının sızısını, unuttum dediği ne varsa dikilecekti karşısına. Şimdi çağırsan gelir miyim bilmiyorum. Kollarımdan tutan şeylerden, arkamda bırakacaklarımdan vazgeçebilir miyim bilmiyorum. Seni, bu yazdıklarımı ne zaman düşünmeye başladım onu da bilmiyorum.
Oysa sadece rüyamda gördüm ben seni dün gece.
Saat 08:45.
Yeter bu kadar uyku, kalk şu yataktan yıka ruhunu diye bağırıyor alarm.
Elimi,yüzümü yıkamalıyım.
Aynaya bakmalıyım.
Daha iyi bakmalıyım.
Çünkü yalnızım.
Kalp ölümü gerçekleşen biriydim artık!
Bir tek sana bağlıyken yaşayabiliyordum üstelik!
Tükenmez kalem satan amcalar bile suçluydular gözümde..
Seni yazmaktan,tükenmişti kalemler bile..
Tükürük bezlerim yırtılmıştı çoktan,ondan gitme diyememiştim sana!
Hastayım..
ne bir ziyaretçim var nede refakatçim..
Organ nakli bekleyen bir hasta gibi seni bekledim..
Hastanenin o soğuk,
çirkin kokusu gibi yapıştı gözlerin bugün üzerime..
ne gelirdi elimden gitmemen için?
Öyle kararlıydın ki sevgili,ayaklarına kapansam çiğneyip gidecektin...
üzerime basa,basa..acıta,acıta...
ayak izlerini bıraktığını
ve benim her gün bu izlerle ölüme yatacağımı yine bilmeyecektin..
En çok gözlerimden yaralandım ben..
En çok saldırıya gözlerim uğradı..
En çok gözlerinle aldattın çünkü sen beni..
Gözlerimin sen ölümü gerçekleşti..
Yara bandı yapıştır şimdi sen göz bebeklerime,
susamıştık aşka..içtik birbirimizi kana kana..
öylesine bir şeydin sen..uyandım ve bittin!
rüyam bile değildin..
sadece orucumu bozmuştum!
seni sevemezdim sevgilim, ben hep aşka niyetliydim...
Unutmanın bir ilacı var mıydı?
Yar demiştim ben sana sıcağın ikimizi kavurduğu bir günde..
Yüreğimdeki tek yara olup gittin sen!
Söylenmesi gerekenleri değil de,
kendi payına düşenleri söylemiştin sadece..
Çalıştığım yerde, iş arkadaşlarım sayesinde birini tanıdım. Herkes ona ciğer abi diyordu. Adı ciğer mi diye düşünürken, herkese ciğerim dediği için de ona ciğer abi dendiğini öğrendim. Gün geçtikçe daha yakından tanımaya başladım ciğer abiyi. Sık sık ziyarete geliyordu bizi. Özellikle de Cuma günleri. Arabasının arkasına çiçekleri toplayıp bildiği tüm fabrikalara dağıtır. Bazen elinde tatlısıyla gelir bazen de gönlünden ne koparsa. Ve yeşile takıntılıdır. Bayılır yeşil renge. Yeşil giyinir. Evini yeşile boyamıştır. Yeşil giyelim de cennete gidelim der. Hep cennete gitmek ister. Gel gelelim geçen gün öyle bir laf etti ki bu ciğer abi. Düşündüm. Çok düşündüm.’ Ölmek kolay ciğerim. Ölememek çok zor’. Tüm gün, bütün gece düşündüm. Ne kolaydı ölmek. Ne doğru sözdü. Yaşamaktı zor olan. Hayatta kalabilmek için çalışmak, çalışmak için iş, en önemlisi de hepsi için sağlık gerekiyordu. Ne zordu yaşamak. Doğru insanı bulup, hayatı paylaşmak. Yetebilmek. Her şeye yetişebilmek ne zordu. Sonra ertesi gün ciğer abiyi gördüm. Abi ya dedim. Ne güzel söyledin dün. Ölmek çok kolay da ölememek ne zor.
Öyle dedi.
Ki eşin seni cennette bekliyorsa…
İyi ki beni sevdiğini sanmıyorum..
İyi ki inanmıyorum sana..
Yoksa gidemezdim! Ama şimdi çok kolay..
benim için tırnağının ucu kadar bir şey yapmayan birinden gidiyorum hoşça kal…
Senden vazgeçtim diye kızma bana!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!