Bileklerimden sızıyordu aşk..
Beni şah damarımdan öpmeyi ne çok severdin sen..
Şeytanla pazarlığa tutuştuğum bir gündü
Sen şeytana uyup gidecektin,
Ben sana değil şeytana küfredecektim..
Bir’den fazla aşklar tam senin kalemindi.
Senin şartlarına göre
Yüreğinde çok aşk’lılık günah değildi!
Gözlerinin diğer üç mevsimden haberi bile yoktu..
Hep bir sonbahar havası vardı bakışlarında
Kasvetli ve parçalı bulutlu..
Ben sana gelmiştim..
Boynumda
En çok dudaklarına ilk kez öpmeyi öğretmeni sevmiştim…
Piyango biletiydik seninle ikimiz..
Sen beni çekmiştin,ben seni..
Büyük ikramiyenin ayrılık olduğunu kimse bize söylememişti!
Şimdi söylesene!
Hangimiz suçluyuz?
Giderken sen,yüzüne bile son kez bakamayan ben mi?
Ben,kokladığın başka tenlerin yanında,
bedava ürün olarak gelmiştim sana!
Başkasına satılamazdım!
Kokumu bile bilmiyordun,hiç açılmamıştım..
Defolu ürün gibiydi gözlerim,biraz yırtık..
Seni O’nunla çok gördüm sevgilim..
Hiç bu kadar sabırsızlanmamıştın daha önce gitmek için?
Kaç aylıktı sevemeyişin?
Bilek güreşinde bilirsin hep yenmişimdir seni..
Kapışmak istersen,
Jileti uzat!
sevmiştim evet doğruydu..
baştan aşağı yanlıştın sen..
elimde nasıl kalırdı ki bu tek doğru?
aşka bu kadar tecavüz etmişken sen,
gözlerimi gelişinle taciz etmene artık hiç gerek yoktu!
Geçen gün gördüm seni. Uzaktan. Hiç tanışmamış gibi. İlk kez görmüş gibi. Bu nasıl bir yabancılık böyle? Bu nasıl bir uzaklık? Bu nasıl bir çaresizlik? Oradaydın işte. En fazla on on beş adım arkandaydım. Kitapçının vitrininden hangi kitabı seçeceğine karar vermeye çalışıyordun. Hala kararsızdın. Yıllar sana meydan okumamış desem yalan olurdu ki sen yalanlara kolay kolay inanmazdın. Yaşlanmıştın biraz. Ama hala yıllar öncesi gibi bakıyordu gözlerin. Gözlerin sanki hiç geçmemiş tozlu yollardan, sanki hiçbir yerde takılı kalmamış, hiç kimseye hapsolmamış. Öyle olmasını mı istemiştim o an bilmiyorum. Seni görmenin şaşkınlığı daha sonra acıya bıraktı yerini. İçim yavaş yavaş acımaya başladı. Sızlıyordu. Bir suç işlemişim gibi, bile bile günaha girmişim gibi, tam göğsüme yumruk yemişim gibi, herkes gitmiş ben kalmışım gibi. Kokunu, sesini unuttuğumu hatırladıkça biraz daha acıdı içim. Yanına gelmek istiyordum. Tutuyordu sanki bir ordu kollarımdan. Sanki tüm dünya önüme diziliyordu. Gelemiyordum. Oysa gitmek çok zor demiştin en son sen. En son sözün bu olmuştu giderken.
Gelmek kolay mıydı?
Oradaydın. Benden on, on beş adım ileride. Birazdan gidecektin. Her zaman en iyisini layıkıyla yaptığın şeyi yapacaktın. Bir an için arkasına dönüp baksa dedim içimden. Görse beni. Bunu düşünürken bile saklanmak istedim. Özlemim ve heyecanım çırılçıplak kalacaktı karşısında. Utandım. Onu nasıl da özlediğimi hatırladığım için utandım. Onca yıldan sonra hala heyecanlanabildiğim için utandım. Kendime unuttum diyerek yalan söylediğim için utandım. Yanından geçip gitmeye karar verdim. Uzaklaşmaya, kaybolmaya, onu gördüğümü unutmaya karar verdim. Yapamadım. Uzaktan bakabildim sadece.
Geçen gün gördüm seni. Uzaktan. Hiç tanışmamış gibi. İlk kez görmüş gibi. Bu nasıl bir yabancılık böyle? Bu nasıl bir uzaklık? Bu nasıl bir çaresizlik? Oradaydın işte. En fazla on on beş adım arkandaydım. Kitapçının vitrininden hangi kitabı seçeceğine karar vermeye çalışıyordun. Hala kararsızdın. Yıllar sana meydan okumamış desem yalan olurdu ki sen yalanlara kolay kolay inanmazdın. Yaşlanmıştın biraz. Ama hala yıllar öncesi gibi bakıyordu gözlerin. Gözlerin sanki hiç geçmemiş tozlu yollardan, sanki hiçbir yerde takılı kalmamış, hiç kimseye hapsolmamış. Öyle olmasını mı istemiştim o an bilmiyorum. Seni görmenin şaşkınlığı daha sonra acıya bıraktı yerini. İçim yavaş yavaş acımaya başladı. Sızlıyordu. Bir suç işlemişim gibi, bile bile günaha girmişim gibi, tam göğsüme yumruk yemişim gibi, herkes gitmiş ben kalmışım gibi. Kokunu, sesini unuttuğumu hatırladıkça biraz daha acıdı içim. Yanına gelmek istiyordum. Tutuyordu sanki bir ordu kollarımdan. Sanki tüm dünya önüme diziliyordu. Gelemiyordum. Oysa gitmek çok zor demiştin en son sen. En son sözün bu olmuştu giderken.
Gelmek kolay mıydı?
Oradaydın. Benden on, on beş adım ileride. Birazdan gidecektin. Her zaman en iyisini layıkıyla yaptığın şeyi yapacaktın. Bir an için arkasına dönüp baksa dedim içimden. Görse beni. Bunu düşünürken bile saklanmak istedim. Özlemim ve heyecanım çırılçıplak kalacaktı karşısında. Utandım. Onu nasıl da özlediğimi hatırladığım için utandım. Onca yıldan sonra hala heyecanlanabildiğim için utandım. Kendime unuttum diyerek yalan söylediğim için utandım. Yanından geçip gitmeye karar verdim. Uzaklaşmaya, kaybolmaya, onu gördüğümü unutmaya karar verdim. Yapamadım. Uzaktan bakabildim sadece.
Enkaz altında kalmıştı tenim..
Tek kurtarma operasyonuydu ellerin..
Ne zaman biri tecavüz etse umutlarıma,
Gözyaşlarımın namusunu koruyan yine sendin!
uyumak istiyordum sadece..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!