açıklanamaz umudun sisli gölgesi düşerken üzerimize
sevinçten yoksun kıpırtılar sarmalarken titrek yürekleri
niyetlerini gizleyen arzular belli eder kendini
ve de susturur yaşamın dingin şarkısını bir an
ve sen, ey tedirgin ruh
Affet!
Sevemedim hakkıyla seni.
Giremedim temiz yüreğine
Susturamadım çığlıklarını.
Acıyı seviyordun.
Hüznün ta kendisiydin.
ah ruh, nasıl da yoksunsun o bilgiden
ve çırpınırsın, iyiyi ve kötüyü bilmeden
tüm bayağılıklar peşine takılmıştır
ve yüktür artık sırtına
sen kalbinle eğilmişsindir, tertemiz
ruhum, görüyorsun ki isteksiz bir haldesin
Ve de duymazsın tek bir ses şimdilerde
zamanın o coşkuyla aktığı anlarda
ne de kasvete boğulmuştur ruhun!
işte şimdilerde sarar seni yaşamın sesi
arabacıda hırçın bir öfke vardı
ama kamçılamıyordu hiç atı
gözünü ufka dikmiş
umursamıyordu hiç ardında kalanı
Kağıt işçisi
Bir adam
Eski
Çok eski günlerde
Hüngür hüngür ağlıyordu
Arabasını çalmışlar
evrenin, o bize sunulmuş olanın
kastettiğim budur evvela
çıkardım onun dışına
çılgın bir arzuydu belki
nedensizdi
I
ey yüce insanlar
karşınızdayım
üzerimde giysilerim yok
çırılçıplağım
özgürüm de
benim için yoktu bir avunuş
yalnızca çürümekteyim kendini senden yoksun bırakmış diyarlarda
çaresiz değilim henüz ama haykırışlarım sezgilerimi aşıyor
ruhum eğiliyor ve de çökkünken duyuluyor uğultular
meleklerin dingin yuvasına sızmak isterken iblisler
Bir ağaç gibisin belki
Kovuğunda yaşatırsın kendini
İncedir dalların
Rüzgar titrerir
Yeri gelir
Sincap kemirir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!