Şehre adın düştü
Başkalaştı havası
Her solukta
Sen kaçıyorsun içime
Şehir küçüldükçe
Bugün yine asabi
Keçi otlatıyorum, kaktüsler arasında.
/
Güneş göz kırpıyor ışıl ışıl,
Ben saçlarına asılıyorum şımarıkça
Bir düş döngüsü
Aşk-ı unuttuk papatyalar arasında
Çimenlere sergi aşk.
Dasima dalında güzel
Günaydınım…mutlu olsun günün
Senin olduğum gün
“ Senli” olmanın yıldönümü
Sevdanın ödül töreni
Gümüş tepside sunulan hayat.
O ki;
Sıkıştığında ruhum, şavkından cenneti seyreylerim. Bağrım ateş topuna dönüşür, duman duman yayılır da bir tebessümüyle cehennem utanır…
Acizim! Yorgunum! Perişanım!
Suna! Gelmesen de olur
Bildiğim yok,
Bilmediğim kadar değil, dinlediklerim
Hem yüzüme indirdiğin tokatların yeri hala al
Suna! Gelme, kal…
Bişnev!
Diyordu asırlar ötesinden dostun şahı
Dost meclisinde doyuran can-ı
Şimdi!
Kim suçlu üstad? Sen söyle
haykırsam içimde ki özlemi
kısılmaz, gönlünün duvarında yankı
seni de özledim dost
onu da
ve hatta kedimi
yok bu özlemin eşdeğeri
Asırlık ahşap ev
Küçük bir hamle kapıya
Aşk içeride…
Nadide bir gül kokusu karşılar seni ilkin
Serdar Kalkan, 15 Mart 1968 yılında Tunceli’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Tunceli’de ve lise öğrenimini Elazığ Teknik Lisesinde tamamladı. 1986 yılında Bir kamu kurumunda memuriyet hayatına başladı.1991 yılında Fırat Üniversitesi Tunceli Meslek Yüksek okulundan mezun oldu.
Edebiyata, şiir ...