biz ona mecburduk
biliyorduk
adını mıh gibi artık
tutacağız aklımızda
o şimdi denizlerden esen
alnını koyup camlara
her akşam camlara
yorgun camlara argın camlara yılgın camlara
bir adam
bakıyor durmadan
Öyle bir hızla akıp
Gidiyor ki hayat,
-Ne hüznü ne sevinci-
Vakit yok, durup
Duygularımızı bile
Yaşamaya
Yetmedi mi şu ülkeye...
Vatan diye diye
Yıllardır çektirdiğiniz acı, çile.
Bir durun artık beyler...
İyilik içinde, güzellik içinde
Bir bayram gelsin şu ülkeye.
ve güzdür ömür
doğanın hüzün ağaçların hazan
yaprakların ayrılık saatidir
ve güzdür ömür
uzun yağmurların dönüş
gecenin en derin saatleri
gökyüzü puslu bulanık
yollar derin bir ıssızlıkla tenha
havada ipince bir yağmur
geçip giden onca yıldan
ve akşam bitiyor
gün geceye dönüyor usul usul
ağır ağır adımlıyor ay gökyüzünü
yağmur yağacak gibi
kül benizli bulutlar var havada
benimse o dil vermez duygularla
içimde bir sevinç var
usul usul
küçücük bir ağacın
incecik dallarında
gülümsedikçe bir bahar
usul usul
Seni unutmak için ne mi yapıyorum
Yollara çıkıyorum durmadan yolculuklara
Bilmediğim şehirlerin hayatların
Tanımadığım insanların içine karışıyorum.
Seni unutmak için ne mi yapıyorum
Günün ilk ışıklarıyla
düş bir sabah yollara
(hüzün de bir yere kadar)
mavinin yeşille düğününe katıl
güneşin doğayla şölenine
ağaçların çiçeklerin kuşların
Sevgili Devran, sana belki buradan ulaşabilirim diye yazıyorum. İyisin umarım. SERAP HOCA ŞİİRİNDE NE VAR? başlıklı yorumun 3. şiir kitabım İNADINA YAŞAMAK'ın arka kapağında... Kitabımı eline alan önce senin değerlendirmenle karşılaşacak. Sağol dostum...
UNUTULMAYACAĞINI BİLMENİN VERDİĞİ HUZURDAN DAHA GÜZEL NE VAR Kİ DOSTUM?
Dilemma
-Devran'a-
Gönül yorgunluğu kadar ağır yük var mı
Ya da
Uykusuz gecelerin hissiyatını
Var mı taşıyacak ben gibi?
Şimdi uzaktan bakıp da
Anlar gibi bakmasın
Ve söylene söylene ezberlenmiş
Öğütler vermesin kimse bana.
Kulaklar ...