Dönerek gizli ışığından bir yerin
dingin bir huzurla susuyorum
yudumlarken sıcak bir çayı
geniş avlusunda bir caminin.
İnsanlar hep aynı yerde
Filizî bir rengi var gecenin.
Ay karanlığın dokunaklı yüzü... uğrun usul
Tazeliyor yorgun duygularını,
Mağrur ve mahzun kadının.
Ayaklar altına alınmış nice değerin
-Serap Hoca'ya
Ne vakit bir yağmur başlasa
Hep bir yerlere, bir şeylere
Geç kalmışlık duygusu
Gelir, oturur içime...
Usulca gelip ardından
eğilip öptüm bir çocuğu
sokakta oyun oynarken
içimden geldi.
''Aa, sen misin? '' dedi
1/
O kadar ışıklı ki
Gözlerimize tutulan dünya
Karanlıkta kalıyor hepsi
Üç dizede kadın:
Varlığı huzur yokluğu elem
Olduğu yer cennet
Olmadığı cehennem.
üç dizede çocuk
uğrun usul yaprak döküyor yine ağaçlar
bulutlar derin derin iç çekiyor
ey benim çocuk yüreğim hazır ol
bak hüzün geri dönüyor
ben alnımı camlara dayamıştım
o başını omzuma yaslamıştı
gitmek değildi kalmak değil
ayrılık değildi özlem değil
öyle umutsuzdu ki yüzü gecenin
birinci gün/ unutacağım
ikinci gün/ unutacağım
üçüncü gün/ unutacağım
dördüncü gün/ unuttum..
ne adım kalmalı geriye
ne bir anı geçmişten
ne varsa ruhuma acı veren
her şeyi unutmak istiyorum
ne bir üzüntü dünden
Sevgili Devran, sana belki buradan ulaşabilirim diye yazıyorum. İyisin umarım. SERAP HOCA ŞİİRİNDE NE VAR? başlıklı yorumun 3. şiir kitabım İNADINA YAŞAMAK'ın arka kapağında... Kitabımı eline alan önce senin değerlendirmenle karşılaşacak. Sağol dostum...
UNUTULMAYACAĞINI BİLMENİN VERDİĞİ HUZURDAN DAHA GÜZEL NE VAR Kİ DOSTUM?
Dilemma
-Devran'a-
Gönül yorgunluğu kadar ağır yük var mı
Ya da
Uykusuz gecelerin hissiyatını
Var mı taşıyacak ben gibi?
Şimdi uzaktan bakıp da
Anlar gibi bakmasın
Ve söylene söylene ezberlenmiş
Öğütler vermesin kimse bana.
Kulaklar ...