Öğle vakti yağan yağmur,
insanın sevgilerine yağar;
bütün sevdiklerini
düşündürür ince ince...
İkindi vakti yağan yağmur,
YALNIZLIK
Yalnızlık...
o iğne ucu
o dilsiz, o gün gün derin
sessiz, o incecik
Yanlış evlilikler
sizin karanlığınız hep sızan
evlerden sokaklara
(bilmiyorsunuz ya)
Yanlış evlilikler
rüzgarın sarstığı ağaçta
çırpınıp duruyor sessizce
kopup gitmemek için
son bir yaprak
ya biz nasıl gidelim senden
YARALI VE YALNIZ
-''Yaralı ve yalnız bir yazar''a,
hüzünle...-
Yaşamak...
Günlerin bu bungun ve bulanık havasında
sabahlar gün gün buruk aynalar uzak
gitgide azalan sızısıyla bir umudun
mezar taşları kadar soluk durgun
Zaman azalıyor gittikçe
Gittikçe acılaşıyor beklemek
Gitmek geliyor içinden
Kalıyorsun...
Yüreğin daralıyor gitgide
yatağına sığmayan bir su gibi yüreğin
sabırlı çok telaşlı biraz durgun
bir yer aranır hep akabilsin kendini
umutlu çok kaygılı biraz yorgun
değil mi ki bugün var yarın yoksun
babam mı
gittikçe ağaran saçları kırışan yüzüyle
gecesini gündüzüne hayallerini kederine
ekleyip durarak/ suskun ve dalgın
bir diyardan bir diyara
yolları ezber ediyor hala
Sevgili Devran, sana belki buradan ulaşabilirim diye yazıyorum. İyisin umarım. SERAP HOCA ŞİİRİNDE NE VAR? başlıklı yorumun 3. şiir kitabım İNADINA YAŞAMAK'ın arka kapağında... Kitabımı eline alan önce senin değerlendirmenle karşılaşacak. Sağol dostum...
UNUTULMAYACAĞINI BİLMENİN VERDİĞİ HUZURDAN DAHA GÜZEL NE VAR Kİ DOSTUM?
Dilemma
-Devran'a-
Gönül yorgunluğu kadar ağır yük var mı
Ya da
Uykusuz gecelerin hissiyatını
Var mı taşıyacak ben gibi?
Şimdi uzaktan bakıp da
Anlar gibi bakmasın
Ve söylene söylene ezberlenmiş
Öğütler vermesin kimse bana.
Kulaklar ...