Bin karakıştı
bin ayaz geceydi
binlerce kimsesiz çocuktular
Sığınacak bir yuva
bağrına basacak bir anne
İyi ki yoksun çocuk
İyi ki yoksun
Burda herkes mutsuz
Burda herkes umutsuz
Burda herkes yorgun...
Ve çağırır seni bir yerlere
bir yerlere bilmediğin
bilmediğin birşeyler
gidersin
Ve götürür seni bir yerlere
oturmuştu yağmurun içine
dağıtmış saçlarını bulutlu
camlarda bir kadın/ dalgın
mırıldar gibiydi sanki dudakları
elemli bir şarkıyı
gözleri ıslaktı gözleri kırgın
aşkın arzularla
sevginin ilgilerle
karıştığı bir çağda
aşk ve sevgi
iki yitik çocuktur hep
annelerini arayan
I/ gece ve yalnızlık
biri engin bir kuyu / gizemli
sırlarına inilen zamanlar ipi diğeri
hayata derin ve güzel anlamlar katan
sonsuz bir hazinedir ilki
bugün günlerden hüzün
yarın yıldönümü ayrılığın
öteki gün doğum günü acıların
daha öteki..
nasıl da geçiyor zaman
farkında mısın
ne giden güne gücün yetiyor
ne gelmeyen
ne doğan güne sözün geçiyor
ne doğmayan
bir yanın çek git diyor bazen
Siz o acıyı bilir misiniz
Upuzun gecelerde tarifsiz
Çaresiz sancılar içinde
Kıvrandınız mı hiç
Siz o acıyı bilir misiniz
Belki yaralı yüzünde bir akşamın
Belki ıslak ve ıssız bir gece vakti
Belki de alacakaranlığında bir sabahın.
Alıp bu acılarınla darmadağın kalbimi
Ben de senden gideceğim.
Böyle uzun uzun yaşıyorum ya
Sevgili Devran, sana belki buradan ulaşabilirim diye yazıyorum. İyisin umarım. SERAP HOCA ŞİİRİNDE NE VAR? başlıklı yorumun 3. şiir kitabım İNADINA YAŞAMAK'ın arka kapağında... Kitabımı eline alan önce senin değerlendirmenle karşılaşacak. Sağol dostum...
UNUTULMAYACAĞINI BİLMENİN VERDİĞİ HUZURDAN DAHA GÜZEL NE VAR Kİ DOSTUM?
Dilemma
-Devran'a-
Gönül yorgunluğu kadar ağır yük var mı
Ya da
Uykusuz gecelerin hissiyatını
Var mı taşıyacak ben gibi?
Şimdi uzaktan bakıp da
Anlar gibi bakmasın
Ve söylene söylene ezberlenmiş
Öğütler vermesin kimse bana.
Kulaklar ...