Ağlama sevdasında bin nefes alıp amin dediğim yürek
ağlama yalnız gecelerin yalnızlığı
bir şarkı gibi bir şiir gibi
bazen de acı gibi
ağlama
Rahmetinle yoğrulmuş gönül tahtımda,
Varlık aşkıyla dolu, yaradanima şükurler olsun .
Kulun oldugum her anın kıymetini bilir,
Dualarimda sana kavusmayi umut ederim
Efendimiz'in nur yüzlü hatırı için,
Gözlerimizden süzülen bir sevda var
Sizinle bir şiirin iki dörtlüğünde olma ihtimalini çok isterdim.
Ben şiirlere dökerken içimi,
Siz okurdunuz içimdeki sizleri.
Belki evrilirdi dizeler senlere,
Belki sen benim hayalim olurdun,
Belki de tek gerçeğim.
Ey ruh-u ömrüm, ey dili-rubam,
Hançer-i yokluğun deldi bağrımı her an.
Bir işgal-i vatan oldu ser-i bedbah yüreğim,
Zemher-i ayaz sardı her köşeyi sancım her ha zan
Ruhum, deli bir rüzgar gibi,
Gezer durur.
Gökyüzüne baktıkça,
Bir yıldız gibi parlar içimde.
Gönlümde gizli hazine,
Sonsuzlukta arar kendini.
Seni seviyorum
Dilimle dudaklarım arasında ihtihar etsede kelimelerim
Seni düşünüyorum gülüşünü bakışını
Sen benimsin deyişini
Saçının yüzüne düşüşündeki o gölgeyi
Biliyormusun aşkim yine heybemde hasret gırla
Biliyormusun geceler büyüdü içimde,
sensizliğin ağırlığında ezildi baharlar.
Her sokak başı, her gökyüzü parçası
senin adını fısıldadı usulca.
Ellerim boşluğa uzandı,
sanki dokunsam dökülecekti
Aylardan mart günlerden pazar
Saatim 23:00
ve ben yarı uykulu yarı uyanık
Hafif bir rüzgar esip
Okşadı Kulaklarımı
Gece bir başka güzeldi
SAAT DÖRT
Özlemin barometresi var mı, bilmem ama dinle:
Seni özlemek… çöldе donmak,
Kutuplarda yanmak gibi.
Bir serap görmek gibi —
Bu akşam sessizce gel.
Yüreğimi aç, pervasızca gir içeri.
Gölgelerin ağaçlarını devirme artık üzerime.
Deniz kabukları topla, her birinin içine umut yerleştir özenle.
Yıldızlar taç olsun saçlarıma.
Hayranınım deniz hanım
Siz İzmirlisiniz galiba. Ben de Aydınlıyım, hemşeri sayılırız. Birbirimizi takip etmeye yorumlamaya ne dersiniz?
Dost selamlar.