'birbirimizi seviyor olmamız yâr
yetmez mutlu olmak için doyasıya'
dünyada katli ferman hâlâ diz boyu
bende hüzün okka okka
boğazımda ürkek ve utangaç düğümü
uzansam bir yamacın kıyısına sırtımın çalı yırtığını
pütürlenmiş bir gülüşle erken
şevkat
sevgi
soluklanma
çimenin ince sızısından bir tutam ağrı
uçsuz bucaksız o derin mağaralarda
yittiğinde tüm çıkış yolları
yıldızsızlık ablukası sardığında göğümü
ve ömrün çıkrığı hüzünler eğiriyorken
gömleğin alacasına
eğilince tedariksiz
eskiden gözlerin sırça yıldızlar
aniden kayardı ufuklarıma
ki şimdi azgın dalgaları ile deniz
yuvarlayıp tüm çelişkileri
vuruyor suratıma olağan hiddetiyle
bir ayrılık iniltisinin melül akislerini
Her gece içime bir ameliyat masası açılır
Damar tıkanıklığından dinlerim narkozu
Hipokrat yemini iğne iplik ve skalpel
ne varsa bilenir,aklımın kıyıları da kanımla..
yalnızlık kelimesi tüm lügatlardan
devrilir, gecenin ağzına
beklemenin o derin acısı
rakseder karanlık
orada o kıyıda sen
I.
bazen şiir üşümüş bir kağıda
apak bir örtü olabilir
kurak ve denizsiz haritalarına
turkuaz renginde bir okyanus da
dokunmasına her izin verdiğin
bir parçasını daha yırtıp götürürdü
aşınmış güven gömleğinden
her yattığın hayalden ipleri söküldü kirpiğinin
gün hep, atıklarını döken bir sabahla kaldı
hayat...
beni artık tüm kederlerin dışında tut
sesinde henüz ölmemiş
bir bahar nuktesi hatta
senden sonra
hep düşük geçti beni ömrümün kalpağı
ve hiçbir şeyim de olmadı
gökyüzünün tesbihinden çekecek
bulutlardan başka
Ben,
alacakaranlığında son sabahımın
dostlarımı ve seni göreceğim,
ve yalnız
yarım kalmış bir şarkının acısını
toprağa götüreceğim...
Karım benim!
İyi yürekli,
altın renkli,
gözleri baldan tatlı arım benim;
ne diye yazdım sana
istendiğini idamım ...
http://www.eba.gov.tr/video/izle/24055e0f0b09f41834a1faa42b61da3bb6a0a2d09c001
https://www.youtube.com/watch?v=M7iKoPBHTIM&list=RDM7iKoPBHTIM&t=164