Kaç duman basıldı gecenin gözlerine, ciğerlerine tütün
Bu kaçıncı kanatışı kendini boşlukla
Gümüş tabakaların...
Duvarlarda bu rutubet hep sayrıl ayışığından
Ahşap zeminde toz toz bekleyişlerin acısını
Bun ağlayışın...
I
bozuk düzen...
düzen çok bozuk
ve öylesine kokuşmuş bir sistem ki
aynı sızı burnumuzun direğinde
balyoz gibi vurulmuş durur hep
Üçün biri yaşamın anlamını yükledi diğer ikisine
Üçün biri ah! gözümde bu yıldızlar yaktı da diğeri
Üçün biri işte öyle oluştum ben
Üçün biri ah! başım vah! başım tuzsuz aşım
Bir tür kavuşmadır hatırlayış...unutuş,bir tür özgürlük! Halil Cibran
ne zaman...
dinle tavan arası...
kemiklerimin boşalmış iliği değil
söyleyeceklerim
cam üşümeleri hala
kırılmışlığın aruzu
gün gelir fevri düşeriz ayrılığın eşiğine...
hüzne esir, hicrana özgür
yürekte sevinç / dudakta öpüş / son söz de
dilimizde ölür
mevsim sarısıyla sızladığımız bir sonbahar
ne kösnül ne incecik bir tüy
yalnızlık ve keder
sokulur içimin nemli sahanlığına
artık sesim külçe ağırlığı
kayıtsız bir ıslıkla varamaz günün diline
o bize dair yanılgılar dursun artık
ki aklımın koyaklarına tünemiş
ve güneşe dönsün yüzünü
ense kökümü kemiren bu sancılarda
bu bağrıma çöreklenmiş bulut
mantık ilacını içmeden kesilsin
hangi pencereyi zorlasam kösnül bir tan yerine eğildi cam
hangi aşkla bileylemişsem yüreğimi
sonrası karanfil burkulması...
tutsam kaldırsam kendimi düştüğüm o yerden
hiç acıtmadan toprağın yırtık yerini
Uyumanın yolu yok...
Yürek kavanozunda hala saplı
Durdukça hançeriniz
Parladıkça yarası aynamın
Derinleştikçe izleri alnımım
Ben,
alacakaranlığında son sabahımın
dostlarımı ve seni göreceğim,
ve yalnız
yarım kalmış bir şarkının acısını
toprağa götüreceğim...
Karım benim!
İyi yürekli,
altın renkli,
gözleri baldan tatlı arım benim;
ne diye yazdım sana
istendiğini idamım ...
http://www.eba.gov.tr/video/izle/24055e0f0b09f41834a1faa42b61da3bb6a0a2d09c001
https://www.youtube.com/watch?v=M7iKoPBHTIM&list=RDM7iKoPBHTIM&t=164