sayfanın altına bir dip not... sen yazmışsın, ben okuyorum..
yorgunum.. anılarım sırasını beklemiyor.. yataktayım, ateşli bir hastalık.. ateş her yerimde.. sen ağlıyorsun.. yanıbaşımda..başın omuzuma düşmüş.. omuzum terlemiş.. hadi öp ve git.. uyku beni alsın.. öp ve git.. karların arasına sokulayım.. yumuşaklık çığ olsun.. karanlığı sevsin gözbebeklerim.. kuytuya büzülmüş bir çocuk gibi ağlasın... sessiz.. hıçkırığının sesinden sakınıp.. öp ve git.. dudakların karanlık olsun..sayıklama bir çığlık.. gidişin bilinmesin..yorgunum...
sayfanın altında bir dip not..
ben yazmışım..
kapat gözlerini
dizelerimi bir kere de öyle dinle
hiçbirşey beklemeden
sana ne anlatacağımı düşünmeden
kapat gözlerini
çok yalın
oldukça yalın
sadece, seni seviyorum demek gibi
masada niye ekmek yok der gibi
kendini seyrederken
alt katında oturan
karanlığına in
seni kırdığımda,
ben oradayım
içindeyim,
kasaysum soeri* (edepli şiir) **
*bu şiir 'cumhurca' yazılmıştır; cumhurca 1985 yılında nevşehir kazıları sırasında cumhur boratav tarafından bulunmuş ve deşifre edilmiştir. Sözlük altta yer almaktadır.
**bu şiire feridun nevzat unan'ın 'torun sözü' isimli şiiri ilham kaynağı olmuştur
gidiyorum kendime
ıslanmayı aldım bir elime
kaynayan bir su, sıcak
karnım açılmış ve elin değmiş içime
göğün kırıltısı uyanacak bir gün
kırılganlığına benzer bir kırıltı
bir ağaç yaprağından düşen
umursanmayan bir toprak taneciği
karanlığına ölümün aydınlığını
saçarak
hey cumhur hey benim deli tanrım,
yarım akılla yarım sapıttım
tam akıl verseydin ya şu bana
ne güzel tamlıkla sapıtırdım
bırak
koltuğunun altından
ayaklarına sürünerek geçen
her yaratık
bırak
-Gel ve gör*
Gözlerini algılayan yerinde-
Bir suyun altındasın.
bu yukardan dökülen güçlü bir “şey“
diye uyarıyor kafandan gelen kemik sesi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!