Yıllarım ve şiirlerim.
Uzatmalı sevgili gibiydiler,
bazen dargın, bazen barışık.
İkisi de birbirine tutkun, ikisi de sırılsıklam aşık.
Kıskandılar elbet.
Şimdi aralarında sen,
Bazen bir şarkının,
bir kentin kıyısından geçerken ben,
içimden geçense sen..
Yolların sessizliğinde,
yıllara vururum kendimi.
Ağlarım ,sen duymazsın.
Korkarım kör bir sevdaya yakalanıp,
kim bulduya gidecek,
şu kalabalık yalnızlığın.
Gözün kör olmasın ayrılık.
Sebebi sensin,
Bu bir ayağı çukurda şiirlerimin..
Ucu yanıktır gecelerinin hırçın ayrılığın.
Bir düşün külüdür,
gün ışırken sevdadan akılda kalan..
Susmakla konuşmak kararsızlığında,
bıcır bıcır sesine günün yorgunluğunu asıp,
alaşağı etmeye çalışan hayta bir bezginlik.
Bıktım artık kötü şeyler duymaktan,
bana güzel şeylerden bahset diyorsun.
Yetip yetmeyeceğini bilmeden,
Giderken nazını unutman bir şey değil.
Hadi ona katlanılır da,
beni unutman ne kötü.
Yalnızlığım hiç çekilmez .
Ömrüme asılmış,
eski zaman siyah beyaz fotografları gibi,
seninle yaşanmış doyamadığım yıllarım.
Her sızıda derin bir soluk göç eder ciğerlerimden.
Offf...
Bir yağmur kuşu su içmeye gelir gözlerimden.
Gamzelerinde umutların gülümsediği mavi bir gökyüzü,
ve;
taze somun kokusunda yeni bir gün.
Yetişmesi zor bir dağ çileği özlemi bunlar.
Ah!
Sıcaklığın, bir de sen,
Kaç asırdır uykudaydın,
çağrına uyup da geldim.
Gölgemi bıraktım sitemlerin, sızıların üzerine,
dinledim sessizliğini,yalnızlığını dinledim.
Tükenmeyen akşamların koynunda sakladım seni.
Şimdi dilimde buruk bir veda,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!