Cengiz Çetik Şiirleri - Şair Cengiz Çetik

Cengiz Çetik

Biliyor musun anne
Ben ne zaman büyüdüm
Gülümseyen yüzünü göremediğim
Kanatlarında olamadığım
“Kuzum” diye seslenişini duyamadığım
Seni gördüğüm yerlerde göremediğim

Devamını Oku
Cengiz Çetik

Seni yazmak var ya: ah/ seni yazmak. Yazamıyorum bir türlü. Ellerim cebimde bomboş bakıyorum boşluğa. Hep birileri yazıyor bizim adımıza. Gündelik hayatta bile bizi yazıyorlar.
Bankaya gidiyorsun başka yazıyor yazılar, insanların yüzlerinde bile. Sokakta geziyorsun, bir başka yazıyor bakışları. Alacaklılar göründü mü bir başka yazılıyor yüreğindeki çarpıntılar.
Okula gidiyorsun bir başka bakıyor, tertemiz yürekli geleceğin büyükleri. Eve gidiyorsun, bir başka yazılıyor evin halleri. Resmi daireye gidiyorsun, bir başka yüzlerindeki ve sözlerindeki duruşlar. Hele bir de seni yazmak var ya ne kadar zor bir bilsen. Kendimi yazmaktan bile zor. Ben ki yüzde ikilik artışlarla geçimini sürdüren, yüzde ikiliğe mahkûm bir insanoğlu. İşte öyle bir adam. %2’lik sesi duyulan bir insanoğlu. Seni yazmak var ya %2. Yaz yazabilirsen.
Gün gelir de gidersem buralardan, hiçbir şeyi özleyemem diyemiyorum. Ömrümün son on yılını aşan bölümü içinde, beni adam yerine koyup yanımda yer alanları özlerim kimbilir belki de. Gerisini bir bilgisayarı resetler gibi siler, giderim.
Ekonominin acımasız çarkları içinde kimine ballıdır hayat, kimine de zehir zemberektir her gün. Kiminin kaderi denir geçilir. Kiminin de şansı denir susulur. İşte burada bile seni yazmaya varmıyor dilim. Sen ki susmuş karşımda bakıyorsun bir suçlu gibi bana. Sanki yaşamın ağır yükleri, sadece benim suçummuş gibi bakarak.
Ya sizlerin hayatında hiç bankalardan eli boş dönüp çaresizlik içinde kaldığınız olmadı mı? Kredi kartları düşünmeden verilirken, diğer kredilerde inceden inceye kusur aranması karşısında düşüncelerle sorguladığınız olmadı mı? Ben mi yanlış yapıyorum, yoksa birileri bana yanlış mı yapıyor diye hiç düşündünmediniz mi? Ben düşündüm.

Devamını Oku
Cengiz Çetik

Tutkulu gözlerinde erimekten korkmam
Senin küçük bir rüzgârda, yaprak gibi savrulmandan, korktuğum kadar

Papatya fallarında seni kaybetmekten korkmam
Yüreğimden su gibi akıp gitmenden korktuğum kadar

Devamını Oku
Cengiz Çetik

İlk defa okula gidişiniz,
İlk kez bir kız arkadaşınızın olması,
Yüreğinizdeki ilk sevginin izleri,
İlk defa onunla karşılaştığınız gün,
Unutulmazdır bilirim.

Devamını Oku
Cengiz Çetik

“sor, sorularınla yormadan; tadınla,
uyuyorken, geçen fırsatlarını.
uyanıkken, uyutulmuş beynini
sorma bana, kendine sor
dilinle, dilimi sorar gibi, hissederek sor.”

Devamını Oku
Cengiz Çetik

Daha önceki yazılarımda da sizlere; veli ve öğrenci davranışlarından söz ettim. Ama unuttuğumuz bir saçayağı daha var ki bazen dilimizi ısırıyoruz söylememek için. O da bazı öğretmenlerimizin çocuklarımıza olan olumlu ve olumsuz etkileridir.

Veliler sorumludur. Çevre sorumludur. Peki burada öğretmenlerin ne kadar sorumluluğu var? Ne yazık ki artık kendimizi de sorgulamalıyız. Bu sorunun çözümünde kimin payı varsa herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Yoksa yarınımız olan gençlerimizi kaybederiz. Birileri bu oluşumda suçlu, ama kim? Suçlu olan ayağa kalksın.

Çuvaldızı başkalarına, iğneyi kendimize saplayarak; gerçeği göremeyiz. Yanlışlık varsa, nerelere kadar uzandığını araştırmak, bulmak ve düzeltmek hepimizin görevidir. Velilerden, çocuklarına yanlış davrananlar yok mu? Mutlaka vardır. Bu kadar insanın arasından tek tük yanlış davrananlar olabilir.
Peki ya emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin söz ve davranışları, çocuklarımızı ne kadar etkiliyor dersiniz? Bunu bir annenin sözleriyle daha iyi anlayabiliriz. “ Okuldan eve gelince, ben ne söylersem söyleyeyim kulak arkası ediyor. Ama öğretmeninin gözüne girebilmek için, benim daha önce söyleyip de yaptıramadığım şeyleri bir çırpıda yapıyor. Şaşırıyorum.” Evet. Öğretmenlerimizin ruh hali, hareketleri ve sözleri ne kadar etkili acaba? Hiç düşündük mü? Bazen öğretmen seçeriz. “Benim çocuğum hassastır. Her öğretmen de okutmam. Çocuğumun dilinden anlayacak, onunla iletişim kuracak, onun konuşmasını, düşünmesini, yeteneklerini açığa çıkaracak öğretmen de okutmak isterim.” diye düşünenler yok mu?

Devamını Oku