Geçiyor ömrümden yaz ili bahar,
Gayrı solan güller açılır'mola,
Uzuyor sılaya giden o yollar,
Acep karlı dağlar,geçilir'mola.
Sanki kül ekilmiş soluk benzine,
Sen gideli yarim,seni aradım,
Senden sonra bahtım bana gülmedi,
Sonbahar gülleri gibi sarardım,
Senden sonra kışım,bahar olmadı.
Mevla beni senin için yaratmış,
Garip bülbül,gül uğruna,
Gör ki ne hara katlanır.
Bir gönül güzel uğruna,
Bin türlü kahra katlanır.
Bakma şu kara,borana,
Tanrının güzel çiçeği,
Tohumu yeşerten Güneş,
Meyveyi olgunlaştıran,
Lezzetini veren Güneş.
Yeşil ekini olduran,
Ne bitmeyen bir gecedir,
Güneşi doğmayan ömrüm.
İçimde derin acıdır,
Durmadan kanayan ömrüm.
Günleri tükenen ömrüm.
Güneşin altında,yıldız parlamaz,
Yar geceme doğan senin şavkın'dır,
Mecrası olmayan,ırmak çağlamaz,
Benim gönül mecram senin aşkındır.
Dert dolu dünyada,sensin sevincim,
Gün gelir yıkılır,bu köhne dünya,
Yeniyi kuracak,büyük gün gelir.
Ne diktatör kalır ne kanlı sultan,
Şahlar mat olacak,büyük gün gelir.
Gün gelir meydana,divan kurulur,
Alıp da başımı,nereye gitsem,
Ben bir gurbetteyim,gurbet içimde.
Yarsiz bir cennetti mekan eylesem.
Ben bir gurbetteyim,gurbet içimde.
Sürgünüm gezerim, yar diyar,diyar,
Haram olsun, çokça malda yok gözüm
Helalse lokmanın azı güzeldir,
Yaren'siz dünyada yok tadım tuzum,
El balından dostun tuzu güzeldir.
Lanet olsun nefsine kul olandan,
Ne çaresiz sevdalara,
Düşmüşüm de haberim yok.
Şu başımı belalara,
Sokmuşum da haberim yok.
Aman gönül ne bu sevda,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!