Şimdi yurdum oldu diyarı gurbet,
Doğduğum yurduma,el oldum gitti.
Ellerin diline, dönmüyor dilim,
Şakıyan bülbüldüm lal oldum gitti
Küçük bir damlayım,sığmam ummana,
Emek verip bir bağ diktik seninle,
Meyvesini sele verdik sevdiğim..
Yuvamızı yaptık yıktık birlikte,
Tozlarını yele verdik sevdiğim
,
Bana sen öğrettin aşkı sevdayı,
Alıp da başımı gidiyorum ben,
Doğduğum diyara küstüm erenler,
O yar dahi öte döndü yüzünü,
Sadakatsiz yare küstüm erenler.
Vefasız dostlara küstüm erenler.
Bir kervanın en önünde,
Klavuz yok eşek gibi.
Odur ilk yol mühendisi,
Yol bilen yok eşek gibi.
Her ağır işe o koşar,
Hangi soydan gelirsen gel,
Evvel insan olacaksın.
Hangi dinden olursan ol,
Evvel insan olacaksın.
Yüksek mekteplere gitsen,
Dünyada şad olup,güleyim derken,
Beni göz yaşına,boğdun ey hayat.
Yaşanacak güzel günler beklerken,
Bana uğramadan,geçtin ey hayat.
Sırtlanmış dünyayı,dağlar aşardım,
Bak şu yaşanası,Cennet Dünyada,
Ziyan oldun, harap oldun ey ömrüm,
Bir tat alıp gülmek,varken hayatta,
Hep ağladım gülmez oldum ey ömrüm.
Bülbülün zarına, sebep dikendi,
Evvel can evimi yapıp,
Sonra dağıttın ey sevda.
Gönül bağımı yeşertip,
Sonra kuruttun ey sevda.
Bana dünyayı dar ettin,
Eyvallah etmem zalime,
Mazlum olana eyvallah.
Pul için el etek öpmem,
Dosta hürmete eyvallah.
Puşta bastım itirazı,
Zeytin gibisin ey halkım,
Ezilince yağ verirsin,
Şu kurulu değirmene,
Tane gider un gelirsin,
Düzenin esiri gibi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!