ŞAİR
..ve sonra
Çiçekleri yazdı şair
Taç yapılıp hani o saçlara takılandan
Kokusunu anımsattı, bir yağmur sonrası
Dem vurmadı bu kez, bulutun karasından
Yine hangi sürtük kâfiyelerden geliyorsun
sen şair?
Müstesna bir dilberle söndürmüşsün belli ki feneri
Mecraların da dar gelmiş kılı kırk yardığın tümleçlerine
Utanma, sıkılma,
En dirayetsiz ummanlara açılmış dizelerini;
SANSÜRLÜ HAKİKAT
Yalan yok!
Dara düştüm,
Yıkık kentlerin tuğlalarından yeniden örüyorum bedenimi
Özgürlükçü siyah duvar yazılarının altında yosun tutarken kalbim
Rüyalarımı süslüyorsun Sare
karanfiller dolusu yağıyorsun gökyüzünden
Omzuna dökülen saçlarında bir serçe tedirginliği
Her an gitmeye hazır bir çehren var
Içinde biriktirdiğin özlemin, bir yay gerginliği
Belki de bundandır, geceye ok gibi saplanan suskunluğun
Bir istilayla başladı herşey
Dört bir yandan çıyanlar sardı yurdumu
Suistimal edilen duygularım şakalarımda çatlayan bir infilâk
Yüreğimin kalesini kuşatdıkça sinsi düşmanlar
Beynimin cidarında dirildi, bin asırdır uyuyan kanlı sular
Küçük bir kız çocuğu üfledi yarama
Yok vazgeçtim ben şair !
Yürümüyor bu tufanda bu seyir
Intihara meylederken şu kör talihim
Ben öldürdüldüğüm gecelere bile
ecel süsü verecek kadar
Bu hayatta yenildim
Oysa ki şimdilik sadece susuyorum
Sen beni bir de, sessizce giderken gör
Kimbilir;
ardımda sana kaç desibel gürültülü yalnızlık bırakır?
Ağır yaralarına rağmen maviye umutla kanat çırpabilmek ve son hızla irtifa kaybederken bile
Göğünden vazgeçmemektir sevmek!
Bir seni diler bilirsin
Bir seni ister bu deli gönül.
Ne zümrüt bekler, ne zeberced.
Seni hesapsız, kitapsız sevdim.
Bilirsin ...
Ne hesap bilirim, ne de ebced.
Ne ayettir ŞİİR, ne de bir hadis.
Bir kelime eksik bir cümle fazla
Var mıdır bunda bir beis.
Şiir bu ..
Kâh derdidir, kâh gamı yazanın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!