Elektrikler sondu dun gece,
Zorbela toplayip satrancin taslarini
M E C B U R E N yattik
Simsiyah kediler gibi dolasiyor kogusta
Uyuyan dostlarin nefesleri.
Kadınlar vücutlarını ne kadar seviyor yarabbi!
Hem çıplak, hem de örtüyorlar elleriyle
Her yerlerini,
Cilve!
Ben de deli gibi seviyorum kadınların vücutlarını,
Kokularını kokluyorum,
Deli ediyorlar maviyi
dalların uçlarında tomurcuklar
Tek durmuyorlar hiç
Kıpır da kıpır rüzgarda
Salıncak sallanıyorlar
Hayatta ben en çok babamı sevdim.
Karaçalılar gibi yardanbitme bir çocuk
Çarpı bacaklarıyla- Ha düştü, ha düşecek...
Nasıl koşarsa ardından bir devin,
O çapkın babamı ben öyle sevdim.
Ey sevgili karamba sen busun işte
Sen herşeyden birhabersin
Sen muslattan daha tuhafsın
sen ölümü benliğine işlemiş karamba karavitasın
Yalnızlığı sevmiyorum
Yalnız kim ola ki
Kendim...
Kendimin kendini sevmiyorum
Kediler hariç...
Kahve ocakçısı olacaktım ben
Butün bu cılgıldaklar
Pencerenin ağzına asılı
Bütün bu fırıldaklar
Bütün bu pervaneler
Bütün bu değirmenler
Bütün bu uçurtmalar ve uçaklar
Devrimcilik gibi şairlik de
İnen darbeyi duyabilmektir
Kaslarının liflerinde,
İster copların darbesi olsun
İster bilincin...
Gelerek,binbir işkenceden
Bu gün dünyayı istediğin bir renge boya
Rengârenk batan günü al karşına
Bir renk, de kendinden kat
Çocuklar gibi saf, temiz ve berrak
Kapat gözlerini bir hikâye yarat
Vazgeçme hissedilir biraz, da sıcaklığını kat
Düşlerinin büyüklüğü kadar özgür.
Kalbinin ağırlığı kadar aptal.
Zihninin genişliği kadar bencil.
Sevenin kadarsın aslında.
Sevmeyenin dolsanda.
İnsanevladısın sonuçta.
Her şey sende gizli...
https://youtu.be/6zPewiBAXoM
Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.