Süt limanlarında poyrazlarla lodoslar ölüyorum
Döndükçe, döndükçe başım, martılar kusuyorum
Derya bir Kuran-ı Kerim yapraklar'nı bir bir açıyorum
Karış, karış, karış, karış, karış, karış, karış karıştırıyorum
Bakara oynuyorum Fatiha'nın Bakara suresiyle
Ve zarlarla ki hepsi ayrı bir Sure alayıdır
Kafeslerin arkasinda oturmus, ince uzun gemiler gibi
limanda,
Olabileceklerden bahseder elleri, baslanmamis
nakislarda,
Kendi guzelligini seyreder gergefte kizlar.
hiçkimse kalmadı
çiçekler çarpık açıyorlar
ampuller eğriydi
merdivenlerden çıkamıyordum
tavan basıktı
sifon işlemiyordu
Evde oturmaya o kadar alıştı ki millet
Sokağa çıkma yasağı yasaklandı
Soğuk harp bitti
Sıcak savaşlar başladı
Memleketim de bir içsavaş halinde
Memleketim bir içkanamada
Mezralar yanıyor
Köyler yanıyor
Sen değildin görüş günü telörgüden görünen,
Boncuklarla işlediğim suretindi o senin;
Gölgenin güneşe nispeti, leylim...
Hem seni ben, seni görmekle görmüş değilim,
Görmedikçe gözlerinin gördüklerini tekmil:
Sabahları çarşıya giderken, örneğin,
Gümüş kanatlarıyla bezmimize gelen
O huriler o kumrular
Yaşamı yaşatmak için
Sevişmeyi ilan ediyorlar
Huu çekerek içlerinden
Yeraltı günleri bunlar
Kör yılı köstebek ayı
Siyah önlüklü bir güneş
Ayazda okula gidiyor
Dizilmiş danaburunları iki keçe
Yanasmadan once dagildi iskeleye
Once karinesi, sonra sintinesi
Derken alt-vasat-ve ust guvertesi
Bas ust-vasat-alt
Ardindan kic ust-vasat-alt yolculari
Dagildilar bir mechul semte
Düşlerinin büyüklüğü kadar özgür.
Kalbinin ağırlığı kadar aptal.
Zihninin genişliği kadar bencil.
Sevenin kadarsın aslında.
Sevmeyenin dolsanda.
İnsanevladısın sonuçta.
Her şey sende gizli...
https://youtu.be/6zPewiBAXoM
Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.