Bir insanın yarası hiç mi eskimez
her geçen gün daha fazla kanıyorum
yeneni ve yenileni olmayan bir aşk savaşından
payıma düşen aşk kırıntılarını topluyorum
döşemesi eskimiş bir çekmecede gizlenmiş dermanım
Böyle var ile yok arası gelip gitmelerin, içimdeki onmaz yaraları kangren etti.
Sıkça rastlamayı geçtim; azıcık denk gelsem varlığına, senle ben kavramını öldüreceğim.
Tuz buz olmuş iki ayrı gönülden, bir şaheser elde edeceğim.
Laf kalabalığı etmiyorum...
Yemin olsun ki ardın sıra bıraktığın yalnızlık, çevremdeki tüm kalabalıkların katili.
Silmeye de razıyım üstelik hafızamdan "Yüreği olmayanın gereği de yok" gibi sözleri
saçlarımın ucundaki kırıklar gibi dökülüyorsa avuçlarıma hayal kırıklıklarım;
dert etme...canıma canıma batsa da her bir kırık çekinmem,toparlarım...
gecenin ayazıyla bir olup yüzümü kesen sensizlik azalan yanlarımla bir olup uykularımı bölerse;
merak etme...ruhumdaki o dipsiz çöküntüyle bir olup,tamamlarım...
ritmi bozuk şarkılar gibi düzensizse uykularım ve tanıdığım hiç kimsenin uymuyorsa artık dili dilime;
üzülme...yalnızlıkla el ele verip kardeşçe geçinmeye alışırım...
Duydun mu Ey Yar...?
Birileri aşkın çığırtkanlığına soyunmuş.
Köşe başları inliyor kirli çığlıklarla..
Gördün mü Ey Yar...?
Birileri aşkın kitabını yazmaya soyunmuş
İnsan en çok kendinden yorulurmuş bu hayatta..
.
Sevdiğine attığı her karşılıksız adımda,
Uykusuz gecelerde yıldızlara yazdığı adında,
Cam kenarlarında,geleceği yollara saatlerce baktığında,
İçtiği sigaranın dumanına karışan hayalleriyle her avunduğunda,
Ben senden bahsederken hiç " ADAM gibi " demedim,
seni hep ADAMIM bildim.
ıslak gözleri gülüşleriyle kurutan,
hırçın denizleri bakışlarıyla durultan,
sevdasına sadık kalma pahasına kendini unutan bir ADAM bildim.
" Sonra oturursun bir duvar dibine, serersin hayatını önüne..
Meğer ne büyük otobüs istasyonları, ne muazzam tren garları inşa etmişsindir küçücük yüreğine..
Anlarsın ki;
vefasızlığını kapan,
elini kolunu sallayan,
kim vurdu ya giden umutlarına oralı bile olmayan;
Eğer bu kadar çok istiyorsan giderim..
Saparım yalnızlığıma,
Her neresindeysek mutluluğun..
Dönüp bakmam bile ardıma..! İçinde kaybolmam bir daha gülüşlerinin...
İnceden inceye öldürse de yokluğun,
Belli etmem..
Eğer cesaretimi toplayıp da o kapıdan bir kez çıkarsam ilk ve son olur.
"Bu gidiş olmadı döneyim, belki sonra daha mükemmel giderim" demem.
Önüme set kursan da durmam,dizlerime kapansan da dinlemem.
İçinde öldürmeye uğraştıkça dirilirim,benim başlangıcım senin sonun olur.
Sensizliğin acımasız kollarında kendimi her gece israf ederim de
Kim vurduya gitmiş saflığıma, katilinin elinden kefen biçtirmem.
Gidersen cam kırıkları yurt kurar yüreğime...
Kalbim hayata çarpmaz olur...
Kollarım,bacaklarım acizleşir,
İnsanlara dair güvenim şakağından vurulur...
Gidersen döktüğüm tüm gözyaşları kurşun olur...




-
Turan Ergün
Tüm YorumlarSerbest vezin şiirlerin en güçlü ve en güzel kalemi,şairine saygı ve selamlarımı sunuyorum..