Sen istersen gonca olur,
Açılıp solan güller.
Sen istersen, şen şakrak olur,
Şimdi bir kelime etmeyen diller,
Haydi canım yeter ki sen iste,
Birisini delice sevdim, şu kainatta.
Okyanuslar dolusu göz yaşı döktüm aşkına,
Dağlar sarsıldı, yokluğunda çektiğim her ahımda,
Bir adım kalmıştı ona, evet ona kavuşmaya,
Olmadı, gülmedi zalim kaderim, benim yüzüme,
Yaşamak, ekmeklerden oluşan lokmaları,
Boğazdan susuz indirmek mi aşağı,
Yaşamak, iki küçük peynir parçasını,
Saklayıp, yalnız kahvaltılarda çıkarmak mı?
Yaşıyorum diyen insan oğulları,
Olmaz denilenler oluyormuş.
Gönül eski âşkına kavuşunca,
Sevmez denilen gönül seviyormuş.
Âşkın da muhasebesi yapılabiliyormuş. Yıllar sonra.
Şimdi o başkasının kollarında mutlu,
Çekilip oturmuşken köşemde,
Hayalin durur gözümün önünde.
Sevgilim seninle sokak fenerinin dibinde,
Sarılmamızı hayallerim birbirimize.
O akşamın karanlığında,
Bugün, evet evet
Evet evet
Çok iyi hatırlıyorum.
Eylülün 16’sı olmalı idi.
Yada, öyle olması gerekir di.
A! .... o da ne? ?
Seni görmek için çok uzaklardan geldim.
Gözümle, dilimle, elimle, kalbimle, her şeyimle,
Yalnızca, evet sevgilim yalnızca seni sevdim.
Ne senden başkasını sevmem, ne de ona yar olmam,
Mümkün değil...
Bir barbarın pençesinde,
Can çekişiyorsan.
Olmaz olsun.
Hakkını da başkaları yediği halde,
Sen seyirci oluyorsan,
Olmaz olsun.
Aldanmış insan tanımak istiyorsan,
Hayatı biliyorum ve tanıyorum diyenlerdir.
Meraklı insan tanımak istiyorsan,
Hayatı ve yaşamı maceraya benzetenlerdir.
Gerçek bir insan görmek istiyorsan,
Şu Dünya’da bin yıl da yaşasa,
İşte sazım, işte sözüm,
Doğruluktur, benim özüm,
Haramda yoktur gözüm.
Bir deryadır benim gönlüm.
Dallar çiçekle, yemişle donansa
Merhabalar hocam ben kadriyörükoğlu lisesinden öğrenciniz Dilek size nasıl ulaşabilirim?