Eski tarihten kalma
Aşk yazması
Dil mahkûmu sözcükler
Gecenin hükmünden mi?
Saklı kalan düşlerim
Yeminli kentimin sancısından mı?
Ay'a ver gülüşünü
Ben kadar hasret kalmasın.
Dört bir yanı zifiri siyah olsa da
Ben kadar sensizlik çekmesin.....
Ay'a ver gülüşünü
Bir umudu olsun karanlığa karşı
Hüzün, buğulu penceremden damlar içeri
Hisler aynası yalnızlık
Sessizce, sessiz tepelerde,
Gözüm dalar da söyleyemem
Susarım
Göz kapaklarımda aşk acısı ağırlığın yükünü
Ey benim fedakar babam
Canımın canı
Gözümün nuru
Evimin eşiği
Kalbimin direği
Başımda ay ışığı
Havada hafif rüzgar
İçimde renksiz, zemberek bir mevsim.
Gözlerimde hayalin.....
Ele avuca sığmayan bir aşkı yüreğime nasıl sığdırdım?
En sihirli cümleler yok olanı,
en aşkca olanı da aşkı getirmezdi değil mi?
Gönül dilimin sözcükleri bir varabilseydi yanına
Gönül eşiğinden aşk ile içeri süzülebilseydi
Mabedinde bir ömür tüketebilseydi
Belki;
Bir gün seninde gözlerin dalar uzaklara
Beni arar durur çaresizce
Bir çok kalabalığın içinde.
Gördüğün her şeye kör olur da gözlerin
Bir tek beni görür olur.
Beyaz bembeyaz bir kağıt üstünde
Bir özlemin izdüşümü
Bir hasretin krokisi
Bir hüzün hazinesi haritası....
Bir ülkesi olmayan
Bir dili olmayan
Bir bulut ilişiyor gözlerimin kadrajına
Yakaladım ya sıkı sıkı tutuyorum
Benzeteyim diyorum içimde, zihnimde, ruhumda bir şeylere
Benzeteyim diyorum, derken kayboluyor yavaş yavaş tutamıyorum
Sonra bir bulut daha neye benziyor?
Benzetemiyorum o da yavaş yavaş kayboluyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!