Çağdaş Durmaz Şiirleri - Şair Çağdaş Durmaz

Şair 04.02.1979 taihinde Edirnenin Küçük bir sahil ilçesi olan Enezde dünyaya geldi.Babasının memuriyeti sebebiyle ilk ve orta öğrenimimi farklı okullarda tamamlamak zorunda kaldı.1992 yılında Edirne lisesinde yatılı olarak lise öğrenimime başladı ve hazırlık sınıfı dahil olmak üzere 4 yıl sonunda 1996 da Edirne lisesinden mezun oldu.1998 yılında Sakarya Üniversitesi Alman dili ve edebiyatı bölümünü kazandı ancak 1999 depremiyle beraber üniversite öğrenimimi yarıda bırakmak zorunda kaldı.Şu an turizm işiyle uğraşmakta.Şiir sevdası orta okul yıl ...

Çağdaş Durmaz

Ayrılığın kaçıncı gündönümü sensizliğin kutladığı bilmiyorum
zaman serhoş
Bedbaht gülüşler saçıyorum aynalara düşlerimin kırılma noktasındayım
karşıma aldığım kendimi sorguluyorum....
Düşmanca tavır ediniyorum tek kurşunluk ömrüme
intiharın adı ölüm be gülüm yaşamaksa yalan...

Devamını Oku
Çağdaş Durmaz

Kuşa sormuşlar;
Özgürlüğün mü yoksa kanatların mı diye?
Kanatlarım özgürlüğümdür demiş...

Benimkide o hesap,
insanlığın mı özgürlüğün mü deseler

Devamını Oku
Çağdaş Durmaz

Uzaktı hız,yalınayak koşuyordu mesafeler
Bize yetişmek için katediliyordu aşk,
belkide katlediliyordu...

Oysa biz olduğumuz yer kadar ortadaydık
Kimsenin göremediğiydik yani aşktık...

Devamını Oku
Çağdaş Durmaz

Uzayan sadece geceler midir?
Yoksa yokluğun mu çoğaltıyor karanlığı?
Ya hayaline ne demeli,
kavuşmak için kollar uzadıkça,
büyür içimdeki yanılsama
ve sen kokar her nefeste sigara...

Devamını Oku
Çağdaş Durmaz

Aşk üç harflilerdendir...
Sırf buyüzdendir ki
ilk görüşte,
çarpılır insanoğlu..............

Devamını Oku
Çağdaş Durmaz

Ey yeni doğan; insanoğlu,
Bu yaşta bu gözler
vay ki ne vay
Fakat bu gözlerde bu yaşlar niye
vahki ne vah............

Devamını Oku
Çağdaş Durmaz

Gecenin gündüzlere aşkının imzasıdır sabahlar
Güneş uyanır,
Ay eteklerini çeker yakamoz sahilinden
Martılar çığlık çığlığa güne günaydın olurlar
Denizim sabah banyosunu yapmıştır derinliklerinde
Tertemiz bir yel esintisi

Devamını Oku
Çağdaş Durmaz

Aynaya asıyorum suratımı
Sana uyanan sabahların sensizliğinde
İntiharını sorguluyorum aşkın
Aşksızım...
Kıyılarına vuruyorum kendimi sevda denizinin
Koyvermişim...

Devamını Oku
Çağdaş Durmaz

İnsanoğlu ateşi parmağını uzatarak acıyla keşfetti.Daha sonra ateşi günlük işlerde kullanarak hükmetmeye çalıştı. Fakat her doğan meraklı çocuğun parmağında zamanla bir ateş yarası oluşurdu. İnsanoğlu merak etti ve acıyı keşfetti. Asıl olan ateş’ten vazgeçmek değil ona parmağını uzatmaktan vazgeçmekti. Çünkü insanlar ateşle beraber onun yakıcılığını acısını keşfetti, ancak uslanmadı. Ateş şeytanla özdeş ise ne günahtan vazgeçti nede günaha davetiye çıkaran meraktan. Kendini keşfetmesi gerekirken bulunduğu çevre onu dünyayı keşfetmeye itti. Yaşamak için önce çevresini keşfetmeliydi. Kendisini keşfetmesi istenmedi ve bunun için merak dokusuyla sarıldı onunla yaşadı.Oysa kendisini görebilmesi ve farkına varabilmesi için önce bir aynaya ihtiyacı vardı. Ve sırlar dünyasında zeka kavramıyla insanoğlunun yarışı başladı. Oysa karanlık, aynaların arkasında gizli olandı ve aynalar her zaman ardımızda olup biteni gösterirdi yani geçmişi. Gerçekle gerçek olmayanın birbirine girdiği dünyanın içine dünyalar sığdırdığımız aynalar tersinden akan bir zamana sahipti. Ona dokunan her şey tersine dönerde zaman tersine dönmez mi? Aslında zaman da tersine akmakta. Bir gün, yaradılış safhasında insanoğlunun yüzüne yansıyacak, diyecek ki ‘’HEY İNSANOĞLU KEŞFET KENDİNİ, BIRAK ÇEVRENDE OLUP BİTENİ ÇÜNKÜ SEN UÇSUZ BUCAKSIZ BİR BİLİNMEZLİK ÇEMBERİNDEKİ UCU BUCAĞI BELLİ OLAN BİR DÜNYA DÖNGÜSÜNDE ZEKA SINIRLARINI ZORLAYAN MÜKEMMEL BİR YAPIYA SAHİPSİN, TANRIYI ANCAK KENDİNİ KEŞFETTİĞİN ANDA KARŞINDA BULACAKSIN TIPKI ŞU AN OLDUĞUN GİBİ’’

Devamını Oku
Çağdaş Durmaz

Bir şişenin dibiydin sen benim için
Gördüm mü şişenin dibini
Sen bityordun
Şişe bitiyordu
Sen yine bitiyordun
Velhasıl sen bitiyordun karşımda...

Devamını Oku