Varken tebessüm etmek,
Yada bir gül vermek.
Nasıl bir anlayıştır,
Hayatına son vermek.
Ortaçağın karanlığında
Kaybolan ruhlara,
Yitirilmiş yaşamın,
Sahip olduğu bedene
verilmiş en büyük hediye idi
Bu dünyaya gelişi.
Çevresindekileri üzmüştü gidişi,
Fakat hiç kimse farkında değildi.
Hatalarımızın toplamından,
Çıkaracağımız doğrularımızı,
Gözyaşlarımızla çarpıp,
Ömrümüze bölersek,
Maalesef ziyandayız.
Ne, reddedilmişliğin matemiyle avunmalı.
Ne de, reddedenin insafını beklemeli.
Sadece yürümeli.
Zamana bırakalım demeli.
Üzerine gitmemeli.
Ne, rest çekecek kadar büyümeli.
Adımızı kimi kabadayı,
Kimisi mafya,
Veyahutta reis koymuş.
Adımızla efsaneler doğmuş.
Gariban, fakir soframızda doymuş.
Henüz çizilmemiş,
Bir resim düşlüyorum.
Ak babalara yem olmamış,
Afrikalı çocukların olduğu.
Ortadoğunun ortasında,
Füzelerin değilde,
İçinde bulunduğu,
Buhran ve bunalım halinin,
Zamanla geçmesini bekliyemiyor,
Başladığı yeni güne,
Öfke ve ihtiras bulaştırıyordu.
Dengesini yitirmiş arkadaş,
Failim belliydi.
Kalbim kırık
Kafam karışık
Günüm berbattı.
Uykularım firarda
Nabzım doksanda.
Seneler önce yazılmış,
Fakat postaya verilmemiş,
Mektup gibiydi.
Benim sana hissettiklerim.
Söylemeye çekindiğim.
Kirlenen kıyafetlerimiz için,
Deterjan üretenler.
Kirlenen ruhumuz için yok mu?
Sihirli bir formül.
Kirlenmek güzeldir diye, teşvik ettiğiniz bizler
Ruhlarımızı kamufle eden bedenimiz,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!