Betül Başar Şiirleri - Şair Betül Başar

1977 yılında dünyaya gelen şair, mutlu bir çocukluk döneminin ardından. kaliteli bir eğitim dönemi geçirdi. Kolej eğitiminin ardından aldığı üniversite eğitimi ve öğrendiği çok sayıdaki yabancı dil onu girdiği ortamlarda farklı bir duruşa itti. Bir süre yaptığı seminer uzmanlığı görevinden sonra, ulusal yayın yapan bir kanalda Program yapımcısı ve sunucu olarak işe başladı. Halen daha aktüel programlar i belgeseller ve kültür sanat programlarına imza atmaktadır

Betül Başar

Ağla gözlerim,
son damla akana
göz pınarların kuruyana dek ağla.
Tek bir anı kalmasın ela gözlerinin gölgesinde.
Tek bir umut yeşermesin gözyaşlarının eteklerinde...
Ağla son gücünle;

Devamını Oku
Betül Başar

ACI



İçimde bir acı var,
Paylaşamıyorum...

Devamını Oku
Betül Başar

VEDA ZAMANI

Hançeri dayayıp yüreğime,
sessizce kayıyorsun yaşamımdan.
Gri kentin buğusunda kalıyorum yapayalnız
ve sen bilinmeyene giderken usulca,

Devamını Oku
Betül Başar

Ben büyüyorum,
acılar biniyor omuzlarıma.
Ben büyüyorum
ve her gün biraz daha kanıyor anılarım.
Ben büyüdükçe,
günler gecelere, geceler günlere karışıyor adım adım.

Devamını Oku
Betül Başar

Gün yine sensiz başladı bugün.
Gün yine karanlığa yakın,
gün yine uzaktaydı umutlarımdan.
Ve gün yine kasvet yükledi yüreğime.
Gel artık sevdiğim.
Elimi tut usulca

Devamını Oku
Betül Başar

Burada farklı bir şey denemeye çalıştım arkadaşlar. Aynı olayı hem Aşk hem Manık açısından yazmaya çalıştım. Aynı hikaye, iki şekilde yazıldı. Umarım beğenirsiniz.

AŞK


- “Güvenmiyorum, sana güvenmiyorum.” diye bağırdı genç kadın … Gözlerinden yaşlar süzülürken ve her an bir daha dönüşü olmamak üzere kapıya bir adım daha yaklaşırken, avazı çıktığı kadar bağırıyordu. “Sen ve ben … biz … başaramadık … her şey bitti.”

Devamını Oku
Betül Başar

Bırakma beni.
Bırakırsan kolum kanadım kırılır,
Uçamam gönlümün götürdüğü yere.
Sudan çıkmış balık gibi,
Nefesim kesilir,
Ölürüm...

Devamını Oku
Betül Başar

Aşk nedir diye sordu birgün biri bana,
Dedim ki ona;

Aşk:
Yüreğini kuşun kanadına korkmadan verebilmektir,
yarını düşünmeden sevgini sonuna dek hissetmektir.

Devamını Oku
Betül Başar

Sabahın erken saatleri olmasına rağmen, kadın gözlerini açmış yatakta öylece yatıyordu. Güneş daha sıcaklığını hissettirmeye başlamamış sadece etrafı aydınlatacak kadar ışık saçmaktaydı. Saatlerdir kah yatıp kah dolaştığı evinin içinde, adeta dört duvar kadının üzerine geliyor ve nefes almasını zorlaştırıyordu. Günlerdir geciktirdiği kararı almış, akşam üzeri hamilelik testini alıp denemiş ve istemediği sonuçla karşılaşmıştı. Hamileydi...

Yorgun olan zihni düşüncelerinin dehlizinde mücadele ediyor ve yüreğinde yaşadığı gelgitler kadını ağır bir vicdan azabı mahkemesine sürüklüyordu. Bu ilk hamileliği idi ve henüz evli değildi. Otuzlu yaşlarının başlangıcında olmasına rağmen yaşıtlarından hep daha olgun olmuş ve şu ana kadar hep sağlıklı kararlar vermişti fakat bu, o anlardan biri değildi. Zihni çamurlu bir su kadar bulanıktı ve kendi düşüncelerinde boğulmamak için oldukça çaba sarf ediyordu.

Bir seneye yakın süredir beraber olduğu bir erkek arkadaşı vardı. Yaşça kendisinden çok büyük olmasına rağmen, her duyguyu ve güzelliği hat safhada yaşıyor ve karşılaştıkları hiçbir sıkıntıyı sorun haline getirmiyorlardı. Mutluydular, belki de parmakla gösterilecek kadar özel bir aşktı yaşadıkları. Karşılık beklenmeyen, gereksiz kıskançlıkların olmadığı ve bir bakış için uğruna can vermeyi kabul edebilecek kadar büyük bir aşk... Tüm bu güzelliklere rağmen kadın korkuyordu. Hamile olduğunu öğrendiğinde, erkeğinin nasıl bir tavır sergileyeceğini düşünüp sorular içindeki zihniyle savaşıyordu. Saatlerdir içtiği sigaranın haddi hesabı yoktu. Bu işi kendi başına mı halletmeli yoksa sevgilisini de bu sıkıntıya dahil etmeliydi, bilemiyordu.

Devamını Oku
Betül Başar

Uyandım uykumdan,
kendi başıma kaldım yine
ve düşündüm uzun uzun;
Neden böyle yaptım diye.
Yasağın ve günahın
o başdöndüren çekiciliği,

Devamını Oku