Kabuslar düşüyor geceleri uykularıma
ve ben kayıp bir kentin eskicisi oluyorum.
Tanımsız ne varsa yaşamdan kalan,
hepsini karşılıksız satıyorum.
Sonra huzursuz gölgeler düşüyor peşime,
...birinden kurtulsam da,
Katran karası yalnızlık dolaşıyor damarlarımda.
Dünyanın tüm renkleri silinip
gecenin karanlığı hükümdar olmuş duygularıma.
Ne yana baksam kör kuyu,
ne yöne gitsem çıkmaz sokak.
Kime el uzatsam bencillik,
Yanımda yoksun ya;
Kolum kanadım kırık,
içimde yanardağlar alev alev
ve ben sabahı bekleyen gece gibiyim.
Yanımda yoksun ya;
Ben seni sevmedim ki;
gözüme bakarken içi titreyeni
elimi tutarken tüm sevgisini vereni,
saçımı okşarken eli tireyeni
yanımdayken şükredeni sevdim.
Yağmur yağıyor yüreğime,
sevdanı serpiştiriyor usulca.
Coşkun bir şelale gibiaşkınla çağlıyorum.
Birden beşinci mevsim oluyorsun ruhumda
ve ben sonsuzluğu sende yaşıyorum.
Gül yağmuru yağıyor gökten,
Yeni aşklara yelken açtı yüreğim
Ve ardıma bile bakmadan gidiyorum.
Anılarımı gömmüşken toprağın altına
Üstünü gözyaşımla sulasam da durmuyorum.
Ne çok yanmış meğer yüreğim
Gün geceye döndüğünde,
gözlerin şefkatle gözlerime bakarken
acı bir sızı hissettim,
kalbinden bana sessizce gelen.
Bu yürek seni öyle farklı sevdi ki aslında,
ve seni öyle kutsal bir yere koydu ki;
Bir kuş kanadında yolluyorum sevgimi sana,
ertesi gün ise açan bir gülün kokusu getiriyor.
Bir başka gün ise bulutun o en güzel beyazının üstünde yağmurlarla geliyor sana...
Sonra günlerden bir gün gülücük olup konuveriyorum yanaklarına,
Ve en sonunda bir çocuk yüreği ile yolluyorum sevgimi,
artmış ve saflaşmış olarak...
Yanardağlar patlıyor içimde,
kızgın lavlar yakıp geçiyor ruhumu,
alev alev olmuşken yüreğim aşkından,
bir damla suya hasret beklemekteyim.
Mesafeler ok olup yüreğimi deliyor,
yokluğun ateş olup içimi yakıyor,
Yalnızlık çaldı dün akşam kapımı...
Ürkek, tedirgin ve biraz da çaresizce
açıverdim kapıyı sonuna kadar...
Meğer ne kadar da arsızmış,
Bir an dahi düşünmeden giriverdi yüreğime;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!